Oyunun çekici ve itici yanlarına devam ediyoruz. Sevmeli mi, sevmemeli mi?
Escape Dead Island oyununda güzel yanlardan biri, Narapela adasında olup bitenlerin hikayesini bize anlatırken, etrafta bulacağımız bir sürü toplanabilir özel şeyi kullanması. Biraz farklı yerleri gezerek bulacağınız şeyler arasında laboratuar ses kayıtları, Geopharm dosyaları, zor durumda kalanların not bıraktığı kartpostallar, Charon kayıtları, bize farklı kişileri tanıtan terkedilmiş eşyalar ve en güzeli de fotoğraf makinemiz ile çektiğimiz pozlar var. Fotoğraf çekmemiz önemli çünkü unutmayın, bomba gibi bir haber üzerinde çalışmak için bu adaya geldik. Ama sıırlayıcı bir tarafı da var, her çektiğiniz şey işe yaramıyor. Fotoğraf makinesini kullanırken işinize yarayacak nesneler yeşillenip kendini size belli ediyor. Durup dururken çektiğiniz bitki, börtü böcek sayılmıyor. Adadan topladığınız her şeyi oyunun ana menüsünden bir seferde görebilirsiniz.
Ama ne yazık ki bunların hiçbiri küçük bir eğlencelik olmanın ötesine geçemiyor. Topladığıınz hiçbir şey size puan veya yetenek olarak geri dönmüyor. Çünkü oyunda bir yetenek sistemi yok. Hatta deneyim puanı toplama ve seviye atlama da yok. Zaten karşınıza 1-2 normal veya özel zombi çıktığında hiç sorun da yok, oyun bu anlamda gayet kolay. Ama 3-4 zombi veya normal/özel zombi kombinasyonları toplu şekilde çıkınca 2-3 sağlam darbede öleceğiniz neredeyse garanti. Çünkü: 1) Oyunda silahların mermisi çok az bulunuyor (gerçi sonlara doğru daha iyi hale geliyor), 2) Ölünce oyunda azıcık (gerçekten az ama…) geriden, hiç bir şey kaybetmeden başlıyorsunuz. Oyunda kaydetme de yok, belli yerlerde kendini kaydediyor.