Sanal gerçeklik gözlüğü Oculus Rift dışarıdan güzel gözüküyor ama bazı deneyenler için şaşkınlık, izleyenler için ise komedi kaynağı.
Anlaşılan Oculus Rift herkese göre bir cihaz değil. Kafanıza takıp, kulaklıkları da giyince dış dünyadan izole oluyor ve hangi sanal dünyaya girdiyseniz orada yaşamaya başlıyorsunuz. Bu gözlüğün yarattığı duyusal etki öyle büyük ki, bazı kişiler kolayca adapte olamıyor. Oculus Rift’i takarken dış dünyadan gelen herhangi bir tepki, kullanıcının birden bire afallamasına ve dengesinin bozulmasına yol açabiliyor. Aşağıdaki videoda örneğini göreceğiniz gibi.
Bunun çok ciddi bir sebebi var. Oculus Rift görme ve işitme duyularını ele geçiriyor ve beynimizi gerçek dünyadan farklı br yerdeymişiz gibi algılaması için kandırıyor. Sanal dünyadayken uçabilir, zıplayabilir, çeşitli araçlara biniyor olabiliriz. Ama her ne kadar beynimiz bunları yaptığımıza inansa bile, bedenimizden o sanal gerçeklikte olanlara uygun ve uyumlu fiziksel tepkileri ve sinyaller almıyor.
Aşağıdaki videoda bolca örneğini göreceğiniz gibi, Oculus Rift kullanıcılarının bir çoğu klasik rollercoaster eğlence treni uygulamasını deniyorlar. Bu uygulamada kendinizi bir rollercoaster üzerinde son hızla gidiyor, sert dönüşler yapıyor ve taklalar atıyor olarak görüyorsunuz. Beyniniz bunu gerçekçi şekilde görüyor ve duyuyor. Ama bedeniniz o rollercoaster’ın gerçek hayatta yarattığı merkezkaç gücünü, yerçekiminin ağırlığını ve hızı hissetmiyor. Yani beyin ve beden sinyalleri birbirine karışıyor.
O yüzden de videoda sanal rollercoaster’ı deneyen herkes ellerini kollarını sallıyor ve bedenlerini şekilden şekile sokuyor. Hatta bu sinyal karmaşası o kadar büyüyor ki, bazı kulanıcılar dengelerini kaybedip düşüyorlar bile. Bu durum dışarıdan onları izleyenler için komedi kaynağı olsa bile, kullanıcıların bazıları ciddi baş dönmesi ve mide bulantısı yaşayabiliyor. Eğer Oculus Rift deneme şansınız olursa mutlaka oturarak deneyin.