Adam Jensen, Deus Ex: Mankind Divided’dan hemen önce TF29 görevinde başına gelen deneyimleri bizlerle paylaşıyor. A Criminal Past incelemesi sizlerle.
DLC (indirilebilir içerik) konusunu birçoğunuz benim gibi itici buluyorsunuz, haklısınız. Resmen para tuzağı ancak bazıları cüzdanınızın incelmesinde önemli rol oynuyor ve eğlence kısmında işini hakkıyla yapıyor. Deus Ex: Mankind Divided – A Criminal Past, seriyi sevenler için böyle bir DLC.
Adam Jensen, Deus Ex: Mankind Divided’dan hemen önce TF29 görevinde başına gelen deneyimleri bizlerle paylaşıyor. İşimiz oldukça zor, “psikolog” doktor Delara Auzenne, Adam olarak bizi iyice sıkıştırıp “rapor biraz eksik sanki, başına tam olarak ne geldi anlat bakalım” edasıyla yanı başına çağırıyor. Durum böyle olunca karizmatik karakterimiz Adam Jensen, elindeki belki de en tehlikeli görevi anlatmaya başlıyor.
DLC’nin olayı, ana oyunun olaylar örgüsüne eklediği başka bir hikaye. Bu nedenden spoiler olmaması adına senaryo kısmının detaylarını yazmayacağım. Deus Ex: Mankind Divided’ın ikinci hikaye DLC’si olan A Criminal Past, “gizlilik” kısmını oldukça abartıp, kolay modda oynasanız bile kimi zaman sabrınızı zorlayan oynanışa sahip. Pek tabii ki mantık hatası da yok değil ve DLC bu nedenden, belli noktalarda doyumu yakalayamıyor.
Hikayemiz bizi Arizona’daki bir hapishaneye yönlendiriyor. Burada oldukça gizli bir göreve yollanıyoruz. Adam olarak kimliğimizi saklamamız ve hedefimizi sessizce yok etmemiz isteniyor. Olay da bu ya, işin “gizlice” kısmı oldukça zor. Hapishaneye daha attığımız ilk adımda sistemimize bir virüs yükleniyor ve yeteneklerimizi kullanmamız engelleniyor. Birkaç dakika sonra hapishanedeki ilşkilerimizi düzenliyor, belli görevleri yaparak, sistemimizin bir kısmını kullanabilecek hale geliyoruz. Bu arada eğer ana hikayeyi oynamadıysanız, direkt DLC oynayarak spoiler yeme ihtimaliniz yüksek. Zaten DLC baştan sizi uyarıyor ve yetenek kısmını dağıtırken de dilersek, ana hikayedeki yeteneklerimizi direkt DLC’de kullanabiliyoruz ya da temiz bir sayfa açıp, her şeye baştan başlayabiliyoruz.
DLC’nin oynanış süresi seçtiğimiz zorlukla doğru orantılı olarak 4 – 5 saat hatta 10 saat sürebiliyor. Ancak DLC, kolay modda maksimum 4 saatte tamamlanıyor. Ana oyundaki özgürlüğümüz, birçok yeteneğimiz ve özel güçlerimiz elimizden alınınca, yeni doğmuş bir bebekten farkımız kalmıyor. Bu da belli kapıları açarken hapishanede dikkatli olmamız, gardiyanların dikkatini çekecek ani aksiyonlara girmememiz gerektiği anlamına geliyor. Hapishane fazla iyi korunuyor ve bu nedenden dövüşe girmek, %90 ihtimalle ölüm demek. Oldu da birinin ağzına yumruğu bastınız diyelim, yarınınız yokmuş gibi koşun ve en yakın kamerasız odanın kenarına saklanın. Şansınız varsa gardiyanlardan biri ağzınıza flaş bombası atmaz veya koca robotlar sizi fark etmez.
Eğer A Criminal Past DLC’sini dikkatli oynarsanız, hikayenin ardındaki sürprizleri fark edebilirsiniz. Kısıtlı imkanlarla yaptıklarımız ya da yapabileceklerimiz, seçimlerimiz bu DLC’de oldukça başarılı bir şekilde harmanlanmış. Hapishanedeki pis ve ayak işçiliği kısmını yaparken, sistemimizin ihtiyacı olanları da toplamaktan geri kalmıyoruz.
Oynanışta Deus Ex: Mankind Divided’ı oynadıysanız, kontrollerine de kısa sürede alışacaksınız demektir. DLC’de beni rahatsız eden iki unsur var; biri, hikayenin kısa olması. İkincisi ise koskoca hapishanede oldu da kapı hack’lerken yakalandık diyelim, çok hızlı olursak saklanabilmemiz. Ana oyundaki polislerin bizi arama kısmı bir süreden sonra doğru şekilde saklanırsak sonlanıyordu ve bu da zaten “belli” bir mantık çerçevesinde tamamlanıyordu. Ancak hapishanede zaten yüzümüz tanınıyor, aradılar aradılar ee bitti. Herkes yerine… İşte buradaki mantık hatası beni biraz rahatsız etti.
DLC’nin ana hikayeye aman aman etkisi büyük değil ancak son sahnesi, Deus Ex serisine bir kez daha aşık olmanızı sağlayacak. DLC’nin fiyatı yaklaşık 30 TL, eğer seriyi seviyorsanız fiyatının hakkını verdiğinden emin olabilirsiniz ancak seriye uzaksanız ve Deus Ex: Mankind Divided’ı da çok beğenmediyseniz, indirimi bekleyebilirsiniz.