Duyurulduğu günden beri yüzlerce oyuncunun beklediği isim No Man’s Sky, sonunda kendisini gösterdi. Biz de size ilk izlenimlerimizi aktardık
Uzay macerası konuları birçoğumuzun dikkatini çeken yapımlardır. Söz konusu uzay boşluğunda takılmak, gezegenleri keşfetmek ve hayatta kalmaksa, o zaman sizi zorlayacak bir oyunla tanışma vaktiniz gelmiştir; No Man’s Sky.
Başıma gelen ufak talihsizlik nedeniyle sizlere inceleme yazımızın “birazcık” gecikeceğinin bilgisini vermek isterim. Birkaç oyuncunun başına gelen “respawn” bug‘ı nedeniyle, yaklaşık 9 saatlik oynanışı silip, her şeye baştan başlamak durumunda kaldım. PS4 tarafında ilk gün yamasına rağmen, hala oyunda birtakım bug’lar var ve bu da giriş yazısı için hiç iyi olmadı öyle değil mi? Korktunuz tabii. “O kadar para verecektim ben ya!” haykırışlarını duyar gibiyim. Sakin olun. Bu, nadir rastlanan bug’lardan biri ve olayı da öldüğünüzde gezegenin dibinde suyun içerisinde uyanmanız. Ölmeniz gereken yere dönmenizi isteyen oyun, bildiğiniz o şekilde tıkanıyor ve bu durumun “şimdilik” hiçbir çözümü yok. Başka bir save dosyasından da bu durumu çözemiyorsunuz. Yani yeni bir yama ve bug düzenlenene kadar benden size uyarı “sakın ölmeyin!” ya da bir önceki save dosyasınızı her seferinde USB’ye yedekleyin.
“Oyuna baştan başlama vakti geldi” bug’ı
No Man’s Sky, hayatta kalma, macera ve aksiyon oyunu. Hello Games’in geliştirdiği oyunun PC versiyonu 12 Ağustos günü piyasaya çıkacak. Şimdilik PS4 tarafında sizlere oyunun genel yapısı hakkında bilgi vereceğim. Oyun, bol bol gezme, dolaşma, kaçma, demir vb elementleri toplama, eğer dost olduğunu düşünüyorsanız gezegene ait yaratıkları besleme (henüz bunun faydasını görmedim), farklı uzaylılarla tanışıp onlarla ticaret yapma ve daha birçok aksiyona ev sahipliği yapıyor. No Man’s Sky’da hikaye namına özel bir şey yok. Görev kısmı ise ekranımızın sağ tarafında görünüyor ve oyun bizi bir şekilde yönlendiriyor. Uzaylılarla tanıştığımızda, yeni kelime öğrendiğimizde veya belli aksiyonları yerine getirdiğimizde başarım puanı kazanıyoruz. Gezegenin bir tanesinde uyanıyorsunuz ve arızalanan geminizi tamir etmek için gerekli malzemeleri topluyorsunuz. Elinizde sadece maden kazmanızı sağlayan bir silahınız var. Şanslıysanız, asabi bir yaratığa denk gelmezsiniz. Geminizi tamir ettikten sonra ki bu süreçte bulunduğunuz gezegen çok sıcak, soğuk veya toksikli olabilir uzayın efsanevi manzarasına kendinizi bırakıyorsunuz.
Hazır sıcak, soğuk demişken hatırlatma fayda var. Bu oyunda her gezegenin bir mevsim sistemi var. Yani oyun, mümkün olduğunca gerçekçi tasarlanmış. Birçok gezegeni, devasa gezegen haritasında keşfedebiliyor, eğer yeterli malzeme ve teknolojiniz varsa, bunların arasında ışık hızında ilerleyebiliyorsunuz. Normalde de uzaya çıktığınızda ışık hızında ilerlemek mümkün ancak buna bir de ultra ışık hızı eklendiğini düşünün. İşte o zaman eğer gezegen belli bir mesafedeyse, bayağı zaman kazanmanızı sağlıyor. Uzayda tabii ki çeşitli kaya parçalarına da denk geleceksiniz, benden tavsiye; eğer uzay geminizde yeterince yer varsa, bu elementleri kırın. Topladığınız her element, bir şeyleri craft edebilmenizi sağlıyor. Kötü haber, hem kendi üzerinizde hem de uzay geminizde sınırlı sayıda yer var. Ancak gezegenlerde bulduğunuz drop pod’lar sayesinde eğer yeterince üzerinizde unit (oyun içerisindeki para birimi) varsa, çantadaki yerinizi genişletebilirsiniz.
Bu ışık hızı mükemmel dostum
Uzaydaki tek maceramız gezegenden gezegene ışık hızıyla atlamak değil tabii ki. Uzay istasyonlarında ticaret yapabiliyor, geminizi geliştirmek için belli parçaları satın alabiliyor ve o istasyondaki uzaylılarla iletişime geçip, az da olsa rol yapma kısmına giriyorsunuz. Rol yapma’dan kastım, dakikalarca süren konuşmalar değil. Zaten kontrol ettiğimiz karakterin sesi veya görüntüsü yok. FPS modunda, sadece silahımızı görebiliyoruz. İnsan bile olmama ihtimalimiz var yani, durum o kadar karışık. Bir uzaylıyla tanıştığınızda onun dilini anlamıyorsunuz ve size sunulan seçeneklerden en iyi olduğunu düşündüğünüzü seçiyorsunuz. Seçimle birlikte ya o ırka düşman ya da dost olabiliyorsunuz. Ayrıca belli bir element sayısı verdiğinizde yeni teknoloji öğrenmek de mümkün. Bu teknoloji, silahınızı geliştirmeye ve güçlendirmeye yarayan bir yedek parça olabilir ya da uzay geminizi daha dayanıklı hale getirecek bir kalkan olabilir. Tamamen şans. Düşman olursanız var halinize. Gezegenden çıkış yaparken elemanların gemileri, sizi çatır çutur pataklıyor. Bu nedenden kendi iyiliğiniz için olabildiğince pozitif olmayı deneyin.
Shattered Skies PC İncelemesi
1 2