Yalan yok, Capcom’un DLC diye kakaladığı ve hakkından fazla fiyat biçtiği her içerik sonrası Capcom’dan soğumuşumdur. Başka firmaların güncelleme diye verdiği içeriğe DLC etiketi yapıştırıp sadık oyuncularına kakalamak şüphesiz oyun camiasında saygı görmez, hele ki konu artık bir avuç kalan dövüş oyunu piyasası ise, pek affedilmez, unutulmaz. Gördüğünüz gibi unutmuyorum, unutmuyoruz, ama yiğidin hakkını da vermeden edemem. Capcom “Ultra” eki taktığı bu paket ile ilk kez hakkını veriyor ve Street Fighter IV’e hoş bir son yapıyor. Eğer siz de benim gibi SFIV’e bir süre ara vermişseniz, baltaları gömdüğünüz yerden çıkarmanın tam sırası çünkü bir sonraki SF oyununa kadar artık ciddi bir içerik paketi gelmeyecek.
Ultra Street Fighter IV elbette SSFIV: Arcade Edition 2012’yi yepyeni bir oyun yapmıyor, makyaj yok ama altı yıllık oyunu hala çekici kılabiliyor. Bunun da ilk nedeni tüm karakterleri elden geçirmesi. Değişen hasar oranları, hareketlerin frame sayıları, hitbox’lar, hurtbox’lar, aktif-pasif frame’ler derken karakterler özünde bir miktar değişmiş. Eski ünlü komboların çoğu yapılamıyor, yapılsa da hasar oranları farklı. Kimi dövüşçü geriye çekilirken kimisi de öne çekilmiş, denge sağlanmaya çalışılmış. Yun, Fei Long, Akuma filan hala en ölümcül karakterler ama mesela Evil Ryu varken artık Ryu almak çok anlamlı değil. Ken ve Rose daha değerli. Sagat mesela törpülenmiş. Eskiden oynanmayan, avantajlı gözükmeyen karakterler Ultra’da değere binebiliyor. Bol bol T.Hawk, Guy, E.Honda görürseniz şaşırmayın.
5’inize 5’imiz, bayram etsin Ken’imiz!
Bu denge ayarlamaların yanında da elbette en okkalısında 5 yeni karakter oyuna eklenmiş durumda. Kimdir bunlar, necidir diye şöyle kısaca bakarsak:
Hugo: Onu SFIII’ten de biliyoruz, en son SF x Tekken’de de gördük. Lakin Ultra’da hiç olmadığı kadar yavaş, ama bir o kadar ölümcül. Bol enerjisi var, bir kamyon dayak yese de ölmek nedir bilmiyor. Yakın mesafede Zangief kadar atik kapmaları olduğu kadar seri yumruk/tekmeleriyle de çok çabuk 500 hasar vurabiliyor. Hugo rakibine yaklaşmak için her şeyi yapacakken, rakipleri de uzak durmak için her şeyi yapacaktır.
Poison: SF evreninin tek trans karakteri Poison, SF x Tekken’den sonra Ultra’da da yerini alıyor. Bence eklenen beş karakter arasından en pratik olanı Poison. Fireball’ları çok hızlı, hem anti-air’i hem de hava hakimiyeti çok kolay. EX’li hareketleri sonrası Ultra yedirmesi çok basit. Yakın mesafede seri hareketleri çok temiz, frametrap’leri meşhur.
Elena: Street Fighter III’ün sopa bacaklısı, Capoeira meraklısı Elena, yine benzer bir oynanış yelpazesiyle USFIV’te yerini alıyor. Uzun ve hızlı bacaklarıyla hitbox’ları oldukça fazla. Ekranın yarısından bir bakmışsınız ağzınızın ortasına çakıyor tekmeleri. Bir Ultra’sı kendisini iyileştirmek olduğu için boş bırakmaya gelmiyor ama yakın mesafede de bol hasarlı kombolar yapabiliyor.
Rolento: Final Fight’ın zorlu bosslarından Rolento en son Street Fighter X Tekken’de gözükmüştü. Ultra’da da dövüş armonisi pek farklı değil. Metal sopasını ve bıçaklarını yine deli gibi kullanıyor. Fake hareketler, duvardan zıplamalar, havadan ve yerden hafif ama seri hareketler ile kolayca birleşen kombolar, ultralar sayesinde alışması kolay ama bir o kadar da zayıf yönü var. Oynaması kolay ama ustalaşması zor olan karakterlerden. İyi bir Rolento adama gamepad yedirir, o kadar diyeyim.
Decapre: SF evrenine giren en yeni karakter. SF Alpha 3’teki Bison’un Doll’larını arka tarafta görebiliyordunuz hatırlarsanız, işte Decapre onlardan biri. Dövüş yelpazesi Cammy’ye oldukça benziyor ama rakibe alttan, havadan görülmeden saldırabilmesi ve bunlarla fake atabilmesi en büyük avantajı. Psycho Power topu çıkarıp rakibini gard almaya veya kaçmaya zorlaması ayrı bir sorunken havadaki rakibe rahatça diğer Ultra yapabilmesi ayrı bir sorun. Yerden kalkar kalkmaz hızla atağını kullanabilmesi (heleki EX ile) ve havada kapabilmesi yakın mesafede çok canlar yakıyor.
1 2