Kategoriler

Bulutlara Can Veren Adam: Martín Feijoó

Çocukken, özellikle de uzun yolculuklarda hemen her birimizin yaptığı bir şey vardı: Bulutlara bakarak onları bir şeye benzetmek. Kimi bulut kuş olurdu, kimisi balık, kimisi Mickey Mouse. Öyle öyle geçirirdik yolu.

Siz de yapmışsınızdır muhtemelen. Yolculukları çekilebilir kılan en güzel şeylerden biriydi bu. O zamanlar ne akıllı telefonumuz var, ne el konsolumuz var (pahalıydı çok), ne tüm müzik arşivimizi koyabileceğimiz müzik çalarlar… En fazla kaset Walkman var, o da kaset bitene kadar. Radyo çekmiyor zaten. Öne doğru uzunca giden bir yol ve bulutlar…

Genç takipçilerimiz böyle bir yolculuk geçirmemiş olabilirler pek tabi. Şimdi akıllı telefonlar, tabletler, müzik çalarlar, PS Vita ve Nintendo 3DS gibi konsollar çok daha ulaşılabilir durumda. Uçak biletleri sudan ucuz. Bizim otomobil ile yaptığımız 15 saatlik yolculukta tek eğlencemiz bulut saymak ve aynı kasedi arkalı önlü üç beş kez dinlemek iken, kardeşlerimiz uçakla 1,5 saati tabletlerinde/el konsollarında oyun oynayarak, çılgın gibi müzik dinleyerek geçiriyorlar. Hangisi iyi, hangisi kötü tartışmayacağım; yalnızca aradaki farkı açığa çıkarmak istedim burada.

Peki nereden esti bu?

Az önce gördüğüm ve beni bu düşüncelere sevk eden rüzgâr, Arjantin taraflarından geldi. Aşağıda gördüğünüz resimler, Arjantinli Martín Feijoó’nun çalışmaları. Muhtemelen Feijoó da bizimkiyle benzer bir çocukluk geçirmiş. Ancak ne yalan söyleyelim, onun hayal gücü ve yeteneği bizimkinin (en azından benimkinin-Mert) çok ötesindeymiş, bunu gördük.

Ve söz konusu çalışmaları sizlerle paylaşmak istedik.

Buyrun.

Görüntülenmeler:
104
İlgili Kategoriler
Blog
Social Media Auto Publish Powered By : XYZScripts.com