Yaratıcılığın sınırının hayal gücünüz olduğu oyuncakları sever misiniz? Lego da işte böyle bir oyuncaktır. İki ufak parçayı birleştirir ve onu hayal gücünüzün yardımıyla at olarak benimseyebilirsiniz. Yaratıcılığınıza ve zevkinize bağlı olarak çok ilginç şeyler tasarlamak Lego’yla mümkün olmuştur.
Eğer siz de benim gibi küçüklüğünüzden beri Lego’larla uğraşmayı seviyorsanız, Lego The Movie‘nin fragmanını gördüğünüzde çok sevinmişsinizdir. İtiraf etmeliyim ki, arada bir Lego’nun sitesine girip yeni gelen setlere bakarım, hatta bazen derinlere inersem henüz Lego’nun duyurmadığı setler hakkında dahi bilgim olur. Hiç sıkılmadan oynadığım bu oyuncak, Traveller’s Tales Games’in esprili anlatımı ve Lego dünyasına olan hâkimiyetiyle 2005 yılında Star Wars oyunlarıyla başlayarak, bugüne kadar kendisini hiç bozmadan farklı temalarla karşıma bir video oyunu olarak da geldiğinde Lego’ya olan sevgim daha da artmıştır.
Kendisini hiç bozmadan dedim ama bunun da bir kötü yönü varsa, o da bu oyunların birbirlerine fazla benziyor olması. Tabi iyileştirmeler ve gelişmeler yapıldı. İlk çıkan Lego oyunu olan Lego Star Wars’da karakterler konuşamazken, artık çeneleri durmuyor. Fakat bunun yanında oynanışa yenilikler gelmesi ve her temaya uygun özellikler eklemek de bana kalırsa hiç kolay değil. Bu yüzden Traveller’s Tales’i tebrik ediyorum.