“Hey Kid, uyan, sana ihtiyacımız var!” Yıllardır süren derin uykusundan uyandırıldığında ciddi bir sorun olduğunu anlamıştı Kid. İçinde garip bir huzursuzluk vardı. Rüyalarında bir felaketin evini yok ettiğini görmüştü. Huzursuzluğu bundandı. Şimdiyse “ufak” bir sorun vardı. Tüm Bastion, Calamity’nin altında yerle bir olmuştu. Kabusları artık gerçekti.”
Koyu bir indie oyun takipçisi olarak, rengârenk grafikleri, izometrik oynanışıyla gözüme çarpan, çıkar çıkmazsa tam anlamıyla saldırdığım bir yapım Bastion. Derin hikayesi, kaliteli kurgusuyla 20’den fazla ödülün sahibi. Haliyle bundan böyle Indie oyunlara değineceğimiz Indie İnceleme bölümünün ilk ismi de o oldu. Peki nedir Bastion? Buyurun bu şahesere biraz daha yakından bakalım.
Neşeli insanları, huzurlu yapısıyla tanınan Bastion, bir sabah Calamity olarak bilinen bir felaketle uyanır. Birkaç kişi hariç tüm halk ölmüş, tüm şehir yok edilmiştir. Son kalan nadir kişilerden olan karizmatik sesli yaşlı amcamız ise Kid adındaki kahramanımızı inzivasından uyandırır. Son umut olan Kid ise tabi ki yaşlı amcamızı kırmaz ve yardım etmeyi kabul eder. Buradaysa hikayeye biz dâhil oluyoruz. Başından sonuna kadar yaşlı Stranger amcamızın anlatımıyla ilerleyen maceramız, gerek Stranger’ın etkileyici sesi, gerek hikayenin duygusal anlatımıyla, bizi Bastion dünyasının derinliklerine çekiyor. Tüm oyun boyunca yanımızda olan “dış sesimiz” sayesinde oyun boyunca hikayeden hiç kopmuyor, kendinizi bir anda “Bastionlı” olarak buluyor ve var gücümüzle savaşıyoruz. Açıkçası oyunun en çok bu yönünü sevdim ben.
Başlangıçta sahip olduğumuz balyoz ve oku, gelecek bölümlerde tüfek, kılıç, tabanca gibi çeşitli silahlar takip ediyor. Bu silahlardan yanınızda sadece 2 tanesini bulundurmanıza izin veriliyor ve bunun gayet mantıklı olduğunu rahatça söyleyebilirim. Sonuçta Kid bir Rambo değil. Ayrıca 2 silah kuralıyla birlikte gelen çeşitli silah kombinasyonları oyunu biraz daha keyiflendirmiyor değil. Oyun ilerledikçe bir nevi “upgrade” olarak nitelendirebileceğimiz ekstra özellikler sayesindeyse silahlarınız biraz daha güçlenecek ve zaten ikiden fazla silaha ihtiyaç duymayacaksınız.
Tamamı el çizimi olan, birbirinden farklı bölüm tasarımları, ilginç “canavar” detayları ve bol renkli yapısı ile Bastion, gözünüzü kamaştırıp sizi yormuyor, aksine oyuna biraz daha da bağlanmanızı ve “Yav arkadaş, ne güzel yapmış adamlar!” demenizi sağlıyor. Attığınız her adımla birlikte oluşan yollar, kurulan binalar oyunun görselliğine farklı bir hava katıyor, bir masal edasında maceramızın devam etmesini sağlıyor. Hoş bir detay olmuş.
1 2