Kategoriler

BLOG: O Değil De Bu Teknolojik Atıklar Ne Olacak?

Çılgın bir tüketim toplumunda yaşıyoruz malumunuz. Bu tüketim manyaklığı her geçen gün artıyor ve bu artışın temelinde oturan tüketici ürünleri arasında teknolojik aletlerin yeri büyük. Peki bu bir tehlike oluşturmuyor mu? Daha 8 ay önce aldığımız telefon biraz yavaş kaldı diye gidip yenisini almak ne kadar mantıklı? Bu mantıksızlık içerisinde her geçen gün artan teknolojik atıklar ne olacak?

Manchester Üniversitesi Radyo Frekansları Mühendisliği Bölümü’nde görev alan profesör Danielle George, bu konu hakkında şunları söylüyor: “Genel olarak 40 yaş altındakiler, bir cihazın sadece mükemmel bir biçimde çalışmasını istiyorlar.” diyor George. Yani elini taşın altına koyan, bu konu üzerine kafa yoran yok. Galaxy S4’ünüz uzun süre kullandıktan sonra yavaşladıysa ve siz telefonu resetleyip temiz bir başlangıç yapmak yerine bu durumu bahane edip “Yahu bu telefon da çok yavaşladı artık, gibip Galaxy S5 alayım.” diyorsanız (ki emin olun diyenler var) bu, hiçbir şey için olmasa da teknolojik çöplüğe bir cihaz daha eklendiği için en başta bu dünyaya bir ihanet. Gerçi dünyaya o kadar çok ihanet ediyoruz ki, bu konudaki yüzsüzlüğümüz tavan yaptı iyice. Ağaçların kesilmesine tepki gösterip 6 ayda bir telefon değiştiriyorsanız, orada bir durup düşünmeniz gerekir takdir edersiniz ki.

Bu arada verdiğim Galaxy S örneğini başka bir duruma (atıyorum, Retina Ekranlı iPad’iniz bir şekilde bozulmuştur ve yaptırmak yerine gider iPad Air 2 alırsınız) ya da dizüstü bilgisayar, bilgisayar parçası gibi başka bir ürüne de uyarlayabilirsiniz.

EE, NE YAPACAĞIZ?
Peki bunun çözümü ne?

Bana soracak olursanız ipin ucu çoktan kaçtı. O nedenle yapacak bir şey yok artık. Ancak bu, benim karamsarlığım da olabilir; zira çeşitli firmalar ve hükümetler, bu durumu çözmek için çalışmalar sürdürüyor. Burada aklıma ilk gelen ve en bilinen şey, Google’ın Project Ara modüler telefonu mesela. Hem daha maliyetsiz, hem de teknolojik çöplüğü epey azaltan bir proje bu. Onun haricinde, geçtiğimiz gün haberini yaptığımız IBM UrJar da benzer bir nitelik taşıyor: Hem ölmüş denilen pillerin yeniden kullanılmasına, hem de elektriğe ulaşımı kısıtlı olan insanların bir nebze de olsa ışığa kavuşmasını sağlayan bir proje UrJar. Bu gibi projeler biraz olsun yüzleri güldürüyor diyebiliriz. Peki burada biz son kullanıcıların yapabileceği bir şey yok mu?

Var aslında. Ancak dediğimi tekrarlıyorum: İpin ucu çoktan kaçtı ve kimseye bu konuda laf anlatılabileceğini sanmıyorum. Tabi herkes benim kadar pesimist değil bu konuda; son kullanıcı tarafında da bir şeylerin değişebileceğini düşünenler var. Mesela az önce ismi geçen profesör Danielle George, insanlara eski teknolojik aletlerine ikinci baharlarını yaşatma dersleri veriyor. Ne gibi dersler? Mesela bir büyüteç, eski bir akıllı telefon ve bir kutuyla derme çatma bir projeksiyon cihazı yapmak… Hiç aklınıza gelmiş miydi? Gelmemişti. Peki bundan sonra “Hmm, o zaman eski iPhone 4’ümden hemen bir projeksiyon cihazı yapmalıyım!” diyecek misiniz? Sanmıyorum; ki sorun da burada başlıyor zaten. Kimse elini taşın altına koymuyor, koymak istemiyor. Herkes rahatına alışmış, cebinde parası da varsa ağızlarda tek cümle “Ne gerek var uğraşmaya, alalım yenisini gitsin.”

Yine de bu yapılanların, tek bir kişiyi bile olsa etkilemesini umut ediyorum.

Umutsuzca.

fragtist-teknolojik-atik-2

Social Media Auto Publish Powered By : XYZScripts.com