“For gamers by gamers” yani “Oyuncular için oyunculardan” sloganının üstüne başka ne söylenebilir ki? Razer markasını zaten hepimiz biliyoruz. Bilmeyenler ise hemen www.razerzone.com adresine girip ağızları sulana sulana siteye bakabilirler. Aral İthalat tarafından ülkemize getirilmeye başlayan Razer ürünlerinden Mamba’yı oldukça uzun süre test etme imkanı bulduk.
Razer Mamba’nın öyle bir kutusu var ki sunuma hayran kalıyorsunuz. Fareyi bir kaide’nin üstüne oturtmuş olan bu özel tasarım kutu sanki size keskin nişancı tüfeğinizin kutusunu açıp onu kuruyormuşsunuz hissi veriyor. Farenin şarj edilebilir pili ayrıca kutudan çıkıyor. Resmen cep telefonuna takar gibi fareye takıyorsunuz. Razer Mamba kablosuz bir fare. Dilerseniz önüne takılan örgülü USB şarj kablosuyla da kullanabiliyorsunuz ama zaten kendisi 16 saat kesintisiz oyuna dayanacak kadar pil ömrüne sahip. Kabloyu taktığınız zaman farenin çevikliğinden neredeyse hiç bir şey kaybetmiyorsunuz. Eğer oyun oynamadan şarj etmek isterseniz o zaman şarj kablosunu fareden çıkartıp kablosuz alıcıya bağlıyorsunuz. Bu alıcı aynı zamanda bir şarj istasyonu. Yatmadan önce fareyi istasyona oturtup sabaha dolu bir pil elde edebilirsiniz.
Mamba’nın ağırlığı gerçekten çok uygun. Ne hareket ettiremeyecek kadar ağır ne de elinizden fırlayacak kadar hafif (136g). Farenin tasarımı hafif dalgalı ve ele tam oturuyor. Yandaki tuşlara erişim kolay. Yalnız DPI azaltma ve arttırma tuşlarına arada ayar yapmak için basayım derken sol tıklama yapabiliyorsunuz. Bunun için parmağınızın yanını kullanmaya alışmanız gerekiyor. 6400 dpi’lık 4G çift alıcı sistemine sahip farenin buradaki esprisi ise şu: Hepimiz oyun oynarken fareyi kaldırıp yeniden masaya koyarız ve arada fare abuk bir şekilde kayar ya. İşte fare bu hareketi algılıyor ve hata yapmanızı engelliyor. 1ms tepkime süresi sayesinde kablosuz farelerdeki gecikme korkusunu tamamen ortadan kaldıran Mamba gerçekten fena halde iyi bir fare. Artık bununla da FPS oynayamazsanız hatayı kendinizde arayın derim.