The Incredible Adventures of Van Helsing III pek dikkat çekmeyen bir seri ama meraklıları tarafından takip ediliyor. Steam Punk sevenler bir baksın.
[vc_row][vc_column][vc_column_text]Van Helsing’in İnanılmaz Maceraları III. Bir oyun için son derece uzun bir isim.The Incredible Adventures of Van Helsing’i zamanında Can Arabacı’nın gazıyla bilgisayarıma kurmuştum ama iş yoğunluğundan dolayı bir türlü oynayamamıştım.
Bir süre önce oyunun önincelemeversiyonu elime ulaştı. Öninceleme versiyonunda oyunun tamamı değil sadece bir saatlik bir bölümü oynanabiliyordu ve sadece iki sınıf kullanıma açıktı: Elementalist ve Protector. Bu yüzden çok merak etmeme karşın özellikle Bounty Hunter’a bakamamıştım. Constructor, Umbralist ve Phlogistoneer (Evet bunu iki defa yanlış yazdım, nasıl bir isimdir bu!) gibi sınıflar da kapalıydı. Elementalist’e karşılık olarak büyücü, Protector’a karşılık olarak savaşçı diyebiliriz. Şimdi ise elimde oyunun tam sürümü var, tüm sınıfları denedim ve artık paranızın hakkını verip veremeyeceğini sizlere anlatabilirim.
Tabii konuya ortasından dalmadan önce elimizdeki oyunu bir tanımlayalım: The Incredible Adventures of Van Helsing III bir aksiyon RPG. Bu türü sevenler için biraz Diablo biraz Sacred diyebilirim.
Aynı zamanda zor bir oyun olduğunu söylememde de fayda var. Yani Diablo’da olduğu gibi çata çuta döverek ilerleyemiyorsunuz. Karşınıza çıkan grupları eriterek ilerlemeniz. Bazen popoyu kurtarmak için haritanın en ucuna kadar depar atmanız. Hatta üssünüz geri dönüp ekipmanlarınızı toparlamanız gerekebiliyor.
Üstelik oyunda yanlız değilsiniz. Yanınızda size eşlik eden Lady Katarina isimli bir ruh da bulunuyor. Bu ruh siz nasıl isterseniz o role bürünüyor. Yani ister tank ister DPS olarak kullanabiliyor. Ayarlarından etraftaki altınları ve eşyaları toplamasını ayarlayıp tam bir asistan gibi kullanabiliyorsunuz. Sizin çantanız ve zırh, silah vs ekipmanınızın yanısıra aynı eşya ve çanta özellikleri onun için de geçerli. Hatta Katarina’nın da geniş bir yetenek ağacı bulunuyor. Üstüne üstlük düşük bir çenesi de var. Yolculuğunuz boyunca hem sizinle hem de görev aldığınız karakterlerle o da iletişime geçiyor.
Nasıl, işler biraz karışık öyle değil mi? Zaten bu karışıklık oyunun en sakat tarafı. Üçüncü oyun olduğundan dolayı oyunun başında ne bir öğretim kısmı ne de ayrıntılarını anlatan bir rehberle karşılaşıyorsunuz. Oyun sizi çat diye aksiyonun içine sokuyor. Ama menüsü o kadar karışık ve dallı budaklı ki siz kazdıkça alttan bir sürü şey çıkıyor. Yani oyunun içine dalıp keyfini çıkartmak yerine önce oturup öğrenmeniz gerekiyor ki bu da daha başından sizi oyundan soğutuyor.
1 2