Popüler platform oyunu serisinin yeni halkası Giana Sisters: Dream Runners bekleneni verebiliyor mu? Cevabı incelememizde!
Oynayabileceğiniz veya oynayamayacağınız en karman çorman platform oyunlarından biri olan Giana Sisters serisinin yeni oyununu inceledik.
Platform oyunu denilence benim aklıma nedense her zaman Sonic the Hedgehod geliyor. Küçüklüğümde Gameboy’a beni en çok kilitleyen ve arkadaş çevremin azalmasının başlıça nedeni de genelde bu oyun oluyordu. Tabii günümüzde de bilgisayarlara ve oyun konsolları için yayımlanan birçok platform oyunu bulunuyor. En son çıkış yapan oyunlardan biriyse Giana Sisters serisinin yeni oyunu Dreams Runner.
Popüler bir Commodore 64 oyunu olan The Great Giana Sisters 1987’de çıkış yapmıştı, gerçi Super Mario Bros.’a olan aşırı benzerliği nedeniyle bir ara avukatlık olmuştu. Daha sonrasında 2009’da Nintendo DS için Giana Sisters DS oyuncuların beğenisine sunulmuştu. Kickstarter’da toplanan $150,000’lık bağışla 2012 yılında Giana Sisters: Twisted Dreams biraz daha geliştirilmiş bir şekilde PC’ye ve konsollara, 2014’te de yeni nesil konsollar için yayınlandı. Bu zamana kadar çıkan tüm oyunlar da oyuncular tarafından sevilmiş ve iyi satış rakamları yakalamıştı.
Çok Oyunculu bir yapıya odaklanan ama aynı zamanda botlara karşı da yarışabileceğiniz Giana Sisters: Dream Runners için maalesef öncülleri gibi aynı başarıya ulaşacağını söyleyemem. Çok basit bir oyun gibi görünse de yarış başladıktan sonra ne oynadığınız karakteri görebiliyorsunuz, ne de haritadaki nesnelerin karmaşıklığından ve çokluğundan dolayı yarışa odaklanabiliyorsunuz. Oyunda tek bir amacınız bulunuyor; koşarak haritadaki güçlendirmelerin yardımıyla rakiplerinizi ekranın dışına iterek birinci gelmek.
Oyunu açar açmaz beni ilk hayal kırıklığına uğratan şey ise bir senaryosunun veya belli başlı bir ilerlemeli oynayışa sahip olmamasıydı. Bu yüzden tasarlanan dokuz haritadan hangisini istiyorsanız, onu seçip başlayabiliyorsunuz. Zaten oyunun kendisi çok oyunculu moda odaklanmışken, tek kişi oynamanın da bir eğlencesi ve anlamı da pek yok. Oyunun ana menüsünde Dereceli Maç, Hızlı Maç ve Özel Maç olarak üç farklı oyun seçeneği çıkıyor. İlk iki seçenek sadece online oynamanız için tasarlanmışken, Özel Maç botlara karşı yarışmanıza olanak veriyor. Ha bu arada istediğiniz zorluğu seçin, botlar gereksiz yere çok güçlü. Kolay seviyede bir iki yarış kazansam da, orta seviyede yarış bitiremedim. Muhtemelen zor seviyeyi de sadece Jedi Ustaları oynayabilir. Jedi dedim, çünkü Sith’lerin bu seviyeyi oynayacak sabrı yoktur, büyük ihtimalle öfkeden monitöre doğru bir Force Push gelecektir.
Dokuz harita dedik. Haritaların tasarımı fena değil, hepsi birbirinden farklı ve bir o kadar da canlı görünüyor. Kardeşlerden birini seçerek istediğimiz haritaya geçebiliyoruz. Haritaların bu kadar canlı ve renkli işlenişinden bayağı uzun olacaklarını ummuştum fakat durum hiç de öyle değil. Haritalar çok kısa ve hepsi de döngüye girmiş durumda. 1-2 dakika önce üstünde koştuğunuz tümseklerin üzerinden tekrar geçmek zorunda kalmak biraz sıkıcı. Platform oyununu heyecanlı kılan özelliğin yarış alanlarının çok uzun olmasıdır. Atari’de oynadığımız Mario’daki bölümler bile daha uzun.
1 2