Middle-Earth:Shadow of War önceki oyunun kaldığı yerden devam ediyor. Talion ve Celebrimbor yarım kalan yüzük işini tamamlamak için döndüler!
Öyle kötü zamanda hastalandım ki, tam Middle-Earth: Shadow of War çıkışına denk geldi, kolumu kımıldatacak halim olmadığı için oynayıp yazma fırsatı da bulamadım, haliye bu vakite kadar sarktı bu inceleme. Neyse efenim, geç olsun bizim olsun diyerek başlıyorum.
Ú i vethed… nâ i onnad. (Bu bir son değil, başlangıç.)
Aslında Yüzünlerin Efendisi hakkında güzel bir paragraf yazıp, onu tanıtıp girmek gerekiyor yazıya. Ancak şimdi şöyle bir bakınca şu satırları okuyan her bir oyuncunun zaten konuya yeterince hakim olduğunu biliyorum. Haliyle ne size “aman biliyoruz bunları” dedirtip baymak istiyorum ne de zaten bildiklerinizi tekrar etmek istiyorum. Fakat Middle-Earth: Shadow of War‘dan bahsetmeden önce geçemeyeceğim bir nokta var. O da bir önceki oyun bir kısım oyuncu tarafından çok beğenilmemiş, hatta bazı arkadaşlarım da dahil olmak üzere oyunu bitirmeden kapatmış olmaları. Ben her ne kadar Nemesis adı verilen sistemin oyunu tekrar tekrar oynamaya ittiğini iddia etmiş olsam da beğendirememiştim. Bakalım Middle-Earth: Shadow of War bu sefer beklentileri karşılayabilecek mi?
Middle-Earth: Shadow of Mordor isimli bir önceki oyun Batman Arkham serisinin dövüş sistemi ve Assassin’s Creed serisinin hopla, zıpla, tırman mekaniklerini güzelce harmanlamış, Orta Dünya’da Talion ve Celebrimbor‘un başından geçen macerayı konu almıştı. Şimdi sıra geldi Middle-Earth: Shadow of War oynamaya. Talion’un hikayesi ilk oyunun sonunda yeni bir yüzük yapılması gerektiği konusu açılmış ve oracıkta bitmişti. Shadow of War işte tam bu noktadan, ilk oyunun kaldığı yerden başlıyor.
Oyunda Minas Morgul, Osgiliath, Minas Anor gibi isimlerine aşina olduğumuz toplamda dokuz farklı bölgeye de sahip. İlk oyunda tamamen açık bir dünya varken, bu sefer yarı açık bir dünya bizi karşılıyor ve yine Orc’ların ve Goblinlerin canına ot tıkadığımız bir macera bizleri bekliyor. Ancak biliyorum ki hepinizin Orc ve Goblinlerden daha çok merak ettiği bir konu var. O da tabii ki Shelob ve oyunda bir kadın olarak resmedilmiş olması. Burada büyük tartışmalar yaşandı “Shelob neden bir taş gibi bir abla olarak resmediliyor?” diye, içinize su serpsin, hatta bir çoğunuz zaten duymuştur ancak kendisinin bu oyundaki rolü oldukça büyük, cidden büyük ve neden bir kadın olarak resmedildiği de gayet güzel şekilde açıklık kazanıyor. Şahsen bana da başta tanıtımlar esnasında rahatsız edici gelse de oyunda içime sindi. Tabii ki söylemeyeceğim, oynayınca öğrenirsiniz.
Yeni oyunun atmosferi ve senaryosunu önceki oyundan daha da doyurucu buldum. Bu yüzden sanıyorum ki bir öncekinden memnun olmayanlar bu sefer daha bir memnun kalacaklardır. Oyundaki bence ve genel olarak oyuncular tarafından da ifade edilen en zayıf nokta yan karakterler, nedeni ise yan karakterlere yeterince ağırlık verilmemiş olması. Yan karakterler zayıf kalmış olsa da önceki oyuna göre bu sefer ana karakterlerimiz arasındaki dikkat çeken en büyük fark, Talion ve Celebrimbor’un sık sık fikir ayrılıklarına düşüyor olmaları.