Yıllara meydan okuyan film serisi 007 James Bond, bu sefer Spectre ismiyle karşımızda. Bakalım Sam Mendes’in yönettiği film, ne kadar başarılı.
Filmin senaryosu John Logan, Neal Purvis, Robert Wade ve Jez Butterworth’ün; hikayesi John Logan, Neal Purvis ve Robert Wade’in imzasını taşıyor. Filmin müziğini ise Thomas Newman gerçekleştirdi. Filmde Sam Smith’in yorumuyla “Writing’s On The Wall” adlı şarkıya yer verildi.
Bir Bond filminin olmazsa olması araçları ve tabii ki taş gibi hatunlarıdır. Bu filmin en güzel kadını ise kesinlikle Monica Bellucci. Bana göre asıl Bond Kızı olarak isimlendirilen Léa Seydoux ise role yakışmayan bir hatun. Orada koskoca Monica varken, başka bir kadına laf düşmez 🙂 Léa Seydoux’u daha önce Görevimiz Tehlike, ayrıca Soysuzlar Çetesi filmlerinde de görmüştüm ve hala aynı düşünceye sahibim: bu hatunun oyunculuğu her filme göre değil. Koyun Büyük Budapeşte Oteli gibi filmlere, canımı yiyin ama casuslukmuş, güzelliğini öne çıkarmaymış falan, olmuyor, olduramıyorlar… Tamam sakinim, şimdi araçlara geçebiliriz. (Monica’nın askerleriyiz!)
Otomobil severler bilirler hani “kız gibi araba” deriz ya; yeni araç DB10, işte bu cümlenin şekil bulmuş hali. Bu arada DB10, bir Bond filminde görünen altıncı farklı Aston Martin ve bu konsept arabadan, yalnızca on adet üretildi. Tek gösterilen araç tabii ki DB10 değil, onun yanında daha çok tatlı şeyler var.
Filmde yeri geliyor romantizmin dibine vuruyoruz, yeri geliyor yıkılan binalardan kaçmaya çalışan bir James Bond’u hayranlıkla izliyoruz. Ancak filmin ana konsepti, James Bond’un sıradan bir hayata doğru yavaş yavaş yönlendirilmesini konu alıyor. Hoş, burada 007’den bahsediyoruz. Adamın hayatından aksiyonu tamamen çıkartması oldukça zor.
Bu kadar genel kültürün ardından kıssadan hisse, eğer James Bond filmlerini geçmişten beri takip ediyor, beğenerek izliyorsanız, Spectre’yi de muhtemelen beğeneceksiniz. Tam olarak 2 saat 30 dakika süren filmde, aksiyona doyacak ve bol bol da “dın dırı dın dın dın dın, dın dırı dııı dın dın dın” diye söylenerek, içinizdeki takım elbise seven canavarı uyandıracaksınız. Sanırım, hayatımın en saçma cümlesini az önce kurdum ama önemli değil, vermek istediğim mesajı siz aldınız. Son olarak eğer puanlamaya önem veren biriyseniz, filmin IMDb puanı 7,5 ve Rotten Tomatoes ise 6,6.
Hadi doğru, sinemaya. James Bond filmi bu, kaçmaz.
İyi seyirler.
Sony Xperia Z5 Ailesi, Türkiye’de Tanıtıldı
1 2