Kategoriler

Ice Bucket Challenge Neden Amacından Çıktı

Ülkemin değerli insanları. Çocuklarını okullara yollayıp “iyi eğitim” aldıkları için içleri rahat ebeveynler.

Uyanmamızın vakti gelmedi mi?

Derslerdeki başarının yeterli olmadığının farkında değil misiniz hala?

Ülkemizde uluslararası camiada ses getirecek kadar sayıda sporcu çıkmamakta. Düşünür çıkmamakta. Sanatçı çıkmamakta. Bilimadamı çıkmamakta.

Tüm gücümüzü kısa yoldan dönmeye harcadığımızdan beyinler çalışmamakta.

Kötü niyetli, kıskanç ve bencil bir topluma dönüştük.

Bizim dışımızda ya da taraftarı olmadığımız bir kişi veya oluşumun başarısını takdir etmeden, bahaneler ile aşağılar olduk.

Türkçe gibi bir dili, argodan ileriye konuşamaz olduk. Sosyal medyada tanınmak için “ne olsa yaparım” gençleri ile dolduk.

Bunun en “popüler” örneği ALS Ice Bucket Challenge. ABD’de başlayan bu hareket, ASL hastalığına dikkat çekmek, para toplamak için yaşanıyor.

Amaç ünlülerin kendi arkadaşlarını yardım yapmaya yönlendirmeye ve “ünlü” olmanın verdiği dokunulmazlığı bırakıp, bu dünyanın insanları olarak en azından iyi bir amaç için alçak gönüllü olmaya davet etmeleri idi. Dökülen suyun, buzun sembolik olarak temsil ettiği bu kadar basitti.

Ama işte “ünlü” kelimesinin dikkat çekmesi kendini “ünlü” sanan/olmak isteyenin ekmeğine yağ oldu. Amacından çıkıp su savaşına döndü.

Yardımda veya bağışta bulunmadan, hastalığın adını ve ne olduğunu bile anlamadan, öğrenmeden “Seni seçtim Pikaçu!” sesleri arasında kaybolduk. Hastalığın ya da bu hareketin ne olduğunu anlamadıkları için , “Kafamdan su dökmeyi kabul ediyorum”  veya  “Herhangi bir hayır kurumuna bağış yapın” diyerek “insani” vazife tamamlanmış oldu.

Ama hareketin çıkışı neydi? Ya ALS için 100 Dolar yatır  veya 100 Doların yoksa bu mesajı paylaş.

Amerikalı yıldızlar onbinlerce Dolar bağışladılar. Bizden kaç para toplandı dersiniz?

Dizi oyuncularının bölüm başına (haftada) 10-30 bin TL aldığı, bu bolluk ve bereket ülkesinde?

ABD’de 64 milyon dolara ulaşan bağış, Türkiye’de ise sadece 167 bin liraya ulaştı.

167 bin TL. Ünlülerimizin sahip oldukları bir araba kadar, hatta daha az.

Kimisi milli dava haline getirdi “Amerika’ya yardım yapmayın, memleketin parası dışarı çıkmasın” şeklinde. Ülkelerüzeri bir durum iken , biz ve onlar diye taraf yaratıldı yine.

Hadi, peki bu bir noktada kabul edilir bir yaklaşım. Memleketindeki ALS merkezine yardımını yap o zaman.

Ve bu saçmalığa dur demek için koyun sürüsünden ayrılan “okumuş” insanlar ne yaptı?

Hemen Google’dan Afrika’da suya muhtaç insan fotosu ile “Su sökmeyin bakın ne kadar muhtaç insan var”…

Yalan değil:

Dünyada en çok açlık Asya’da 552 milyon ile…

Güney Afrika’da ise 223 milyon.

Susuzluk ? 1.7 milyar insanın temiz suya erişimi yok.

Ve bu yeni birşey değil. Senelerdir yurtdışına seyahatlerimde TV’de karsıma çıkan ve yardım toplanan bir durum.

Ve bunun gibi fon bekleyen birçok hastalık var. Nesli tükenen hayvanlar var.

O zaman sen de “su için” yardım et ve bunun kampanyasını başlat ve yönet!

Hayır.

Bu gerçekler ile yüzleşmek ve uyanmaktansa; su savaşı ile adını parlatma çabası bedava yapılabilecekken, lüzum yok.

ALS’ye ya da açlık ve susuzluk ile savaşan The Hunger Project gibi kurumlara, Darülacezeye ve/veya  bilumum hayır kurumuna yardım yapan ve bunu trend olduğu için değil insan olduğu için yapanlara hiçbir sözüm yok.

Bu ve bunun gibi oluşumların ana fikrini anlamak ve bu fikirden sapanları desteklememek lazım.

Hastalığın dini-milliyeti  yoktur. Çaresizlik Amerikalı’yı da, Türk’ü de, Çinli’yi de aynı şekilde etkiler.

Dünya insanı olmak için gözünüzü açın artık.

 

Su dökmeden, Facebook’da paylaşmadan, yardımlarınız için : http://www.als.org.tr/sayfa.asp?sayfaID=11

Görüntülenmeler:
76
İlgili etiketler:
· · · · · · ·
İlgili Kategoriler
Blog
Social Media Auto Publish Powered By : XYZScripts.com