DİKKAT! Bu blog yazısı yetişkinlere yönelik bir dil ile yazılmıştır. Kalbiniz dayanamayacak ise, terbiyeniz el vermiyor ise okumamanızı tavsiye ederim. Sonra üzülmeyin.
İyi bir MOBA oyuncusu olmak mı istiyorsunuz?
Uzmanların her videosunu izlediniz ama yerinizde saymaya devam mı ediyorsunuz?
Sorun sizde değil.
Sizden saklanan çok önemli bilgiler olduğunun farkında değilsiniz.
Gerçek bir MOBA oyuncusunun yapması gerekenler ile, gerçekte olanlar çok farklı. Amerika’da 10,000’e yakın oyun oynadıktan sonra, Türk oyuncularından saklanan gerçekleri açıklamak istedim:
KARAKTER SEÇİMİ
Oyun %99 karakter seçme ekranında kazanılır. Draft Pick’de karşı tarafın ne aldığına bakmayın. İstediginiz koridoru bağırın ve orası size verilmezse “feed” edeceğinizi belirtin. Sizden baska KİMSE sizin sevdiğiniz ve 1-2 defa iyi oynadığınız koridorda sizden iyi oynayamaz. Hem sevmediğiniz bir koridorda oynamak için indirmediniz bu oyunu.
KORİDOR SEÇİMLERİ
Kimin nereye gideceği “Uluslararası MOBA Federasyonu Başkanlığı” tarafından 1996 yılındaki toplantıda belirlenmiştir. Bu toplantıda çıkan kararlara “META” denir, yani “Mother of Epic Tactical Achivement”. Taktik başarıların destansı anasıdır. Bu kurallara göre Üst’e 1, Orta’ya 1, Alt’a 2, Orman’a 1 oyuncu gider. Bu sistemin dışında bir dizilim ile oynamayı istemek “Breaking the META” yani “META’nın içine etmek”tir. Öneren kesinlikle oyuna yenidir. Önerilirse ya oyundan çıkın, ya da o oyuncu özür dileyene kadar küfür edin. META, yerçekimi gibi asla karşı konulmaz bir olgudur.
– Üst Koridor (Top): Solo kahramanlık destanı öyküsü yazmak için ideal. Ölürseniz suçlusu Jungler ve Mid’dir. Zamanında haber vermediler. Ward koyacak kadar ezik değilsiniz ya siz de.
– Orta Koridor (Mid): Takımın bel kemiği, şovun yıldızıdır. AP olması beklenir ama siz ister AP olun, ister AD, ister hybrid, hatta isterseniz eşya bile almayın. Bu koridor yetenek koridorudur. Kill, yetenek ile alınır. Ölürseniz suçlusu sizin dışınızdaki herkestir (yayın yapıyorsanız seyirci dahil, mutlaka dikkatinizi dağıtmışlardır abuk bir soru ile).
– Ormancı (Jungler): Takımın en korkusuz üyesidir. Ormanda canavarlarla yüzleşir. Bir yukarı bir aşağıya koşar. Ezilen ağlayan koridorlara yardım etmezse oyun kaybedilir. Ölürse suçlusu Lag’dır ya da “Olm maviyi alırken yardım etmediniz!”dir. Maviyi almak için her saniye ping atın. Eninde sonunda birisi yardıma gelir. Ping bedava. Basın.
– Nişancı (ADC): Elinde silah, kalbinde vatan sevgisi olan Ranged Carry! Bütün kahramanlık destanlarını yazan kişi. 2 musibet karşısında minyon keserken düşmanı boğan, kuleyi düşürürken yanındaki sümsük Support’un korkmamasını sağlayan yegane oyuncu. Ölürseniz sorumlusu sümsük ya da Mid’dir. Ward koymayan sümsük veya zamanında yardıma gelmeyen Jungler, “Hepsi salak abi bunların!” cümlelerine maruz kalmalıdır.
– Destek (Support): Adam olan Support oynamaz. BOT açın daha iyi.
YÜKLEME EKRANI
Şampiyonunuzu bağırdınız, “FEED ederim bana bak!” diye bileğinizin hakkı ile aldınız. Şimdi yükleme ekranında kostümlere bakın. En dekolteli kimse ona bakın. Konsantre olun. O göğüsler sırf yükleme ekranında odaklanmanız için. Kostüm satıp sizi yolmak için falan diil. ODAK! Yav nası da detaylı çizmiş insafsızlar…
ÜST KORİDORUN GÖZÜNDEN OYUN
Maçın ilk dakikaları en önemli anlarıdır. Hemen alışverişinizi tamamlayıp takım arkadaşlarınızın neler aldığına bakın. Yanlış eşya alanı düzeltin. Her şampiyonu bildiğinizin altını çizin. Sizi kandıramazlar.
Takım halinde ormanlarda gezin. Yabancı videolarda çok gördünüz bu olayı. O zaman siz de yapmalısınız. Dolanın oralarda, dolanın. Dolanın…
Minyonlar çıkınca koridora dönün.
“/All”da hemen “S.A” deyin. “A.S” diye cevap vermeyen bizden değildir. Bir süre minyon kesip rakibi dürtüklemeye devam edin. İyi böyle, bozmadan. Minyona son vuruş öncesi 30-45 arası sağa sola basın. Dansöz gibi oynatın. Rakip de aynı dansı yapacaktır. Oynayın beraber.
Jungler mi geldi? Onun saldırmak için hazırlanmasını beklemeyin. Her tuşa basın. HER TUŞA! Windows tuşu da dahil. Karşı taraf öldüyse harika. Siz öldüyseniz basın küfürü. Küfür ederken hatanın sahibi Jungler ve Lag yüzünden TTNET’e, ya da Superonline’a da biraz küfür etmeyi unutmayın. Kulakları çınlasın ki utansınlar. Zaten aslında tam öldürüyordunuz da BALINA aldı rakip. “Arı mısın?” deyin. Anlar o.
6. Level çok önemli. Ulti’nizi aldığınız an işte o an. Ulti’nizi SAKIN kullanmayın. Takım dövüşü olmasını bekleyin. O zaman da kullanmayın. Sakın. Herkes herşeyi attıktan ve Windows tuşuna bile basıldıktan sonra kullanın. En son. En en en son. Böylelikle en çok kill sizin olur. Ulti’yi de kullanmayın. ORTALIĞA ATIN. “Ulti attım o yeaa!” deyin. KS diyen olursa “Len bebe, sen alamadın napalım?!” deyin. Bebeye konuşma hakkı vermeyin. Rakibe de “Nası aldım sizi, en iyisi benim olm!” tarzı yaklaşımlarda bulunun.
“Çok pis kill aldım o yea!” deyin. Öldürdüm denmez unutmayın, “Kill aldım“ denir. Gol sevinci yapın evin içinde. Unutmayın “Kendinizi inandırdığınız kadar iyisiniz.” Hasbel kader sizin “Kill”i çalan olursa, veya 1-2-3 diye giderken 4-5’i başkası alırsa… İşte o zaman… İşte o zaman evde öyle bir bağırın ki, diğerleri kendi evlerinde duysunlar. Klavyede onların yüzünü hayal edin ve vurun tuşlara. Nasıl çalarlar ya. NASIL? Bu haklı sinirinizi dile getirdikten sonra, isterseniz AFK olun isterseniz “Bi daha olmasın.” diyerek devam edin. İki yol da sizin hakkınız.
Maç iyi gidiyorsa bu sisteme devam. Kötü gidiyorsa durun. Başkalarının yaptıklarını izlemeye odaklanın ve hatalı olanları aşağılayın. Yoksa nasıl öğrenecekler. “O öle olmaz, bu da böle olmaz, yanlış eşya almışın!” falan deyin. Her şeye karışın.
Rakip sizden kaçarken erken Flash kullanırsa “AHAHA korkma len!” diye bağırın. Rakip sizden kaçarken doğru zamanda Flash kullanırsa “Kaçmasana lan!” diye bağırın.
MOBA da ağır küfür eden kazanır. Bu sistemi Amerikalılar 1975’de buldular ve halen efektif. Her cümlenizin başında, sonunda, ortasında olması gereken kavramlar. Cümle içinde küfür yoksa, rakip sizi küçük görür. Ekip liderliğinizden şüphe eder. Forumlarda şanınız ilerlemez. Her boş bulduğunuz anda BASIN KÜFÜRÜ.
BASSANIZA!
Güzeel…
Bir sümsük support: “Beyler ayıb oluyo…” diyebilir. Rakipse küfüre devam. Dayanma gücü azalıyor demektir. Takım arkadaşınız ise zaten “Adam olan support olmaz!” dedik. Elinizin tersi ile susturun ya da ADC’ye söyleyin sümsüğünü kontrol altına alsın. MOBA’da terbiyeli oyuncuya yer yok. Gitsin Candy Crush oynasın.
ÖNEMLİ DETAY
Burada bir parantez açmamız lazım. Takım arkadaşlarınızdan biri kız olabilir. Kendini belli ederse zaman kaybetmeden tanışın. Kibar olun. İnternetteki ”Gamer Kız” fotolarını hatırlayın. Kesin o fotolardaki gibi görünüyordur. Erkek arkadaşı yoktur. Varsa da sizden iyi olmadığı için, zaten yakında terk eder onu. “Ah tatlım hepimiz hata yapıyoruz, önemli değil…” deyin. “Çok güzel iyileştirdin minyonu, bir daha beni iyileştir ama olur mu?” deyin. Korkutmayın civcivi.
MAÇI KAZANMAK
Unutmayın iyi bir oyun 20. dakikada bitmeli. Küfür ve öldürmeleriniz ile karşı taraf 20. dakikada “PES ETTIM” demeli. Ağlamalı hatta. 21. dakikada teslim olmadılarsa, siz çıkın oyundan. Bu bir prensip meselesi artık. Karşı taraf ile gerçek hayatta yüzleşmek lazım. ”Adres ver ulan!” diye kükreyin. Alınan adresleri Google’dan bakın ve yol haritası çıkarın. Ulaşımı ayarlayın. Adres vermezse “Ezik”dir. Olsun. Teke tek maça çağırın. Düello isteyin. Bunlar olurken kendi takımınızı da yalnız bırakmayın “Sür verin Feed’lemişiniz adamları” deyin. Aptallar sizin bütün oyun keyfinizi kaçırdılar.
Onların koridorlarına gidip trolleyin. Bu son derece uygun bir cezadır. Unutmayın, takım sadece sizin başarınız ile ilerler. Diğerleri sizden öğrenmek, rakip ise öldürülmek için oradadır. MOBA eğlenmek için değildir. Vatan savunmasıdır. Bu uğurda laptop, klavye, fare, kalp kırmak son derece mübahtır.
MOBA’DA STREAM YAYIN
Kameranız varsa bu kahramanlık destanını stream ederek paylaşmak en en en en önemli olaylardan biridir. Ünlü olabilirsiniz. Hatunsanız “Donate” tuşunu, erkekseniz “Arkadaş Ekle” tuşunu ortaya çıkarın. Cümlelerinize “Arkadaşlar…” diye başlayın. Ne kadar senli benli laubali olursanız, o kadar çok izleyeniniz olur. Yanınıza da arada yayına girecek bir yarı çıplak sakallı arkadaş edinin. Sizden daha çirkin olması önemli bir nokta.
BAN MI YEDİNİZ?
Sinirinizi doğru kesime yönlendirmeniz lazım. Sizin ettiğiniz küfürler, terk ettiğiniz oyunlar tamamen oyunun iyiliği içindi. Bunu sizi şikayet edenler anlamamış olabilir, ama ya sizi BAN’layan yöneticiler? Kesin sizin popülerliğinizden korkmuşlardır. O kadar kostüm aldınız, sizi nasıl BAN’larlar? Bedava indirdiğiniz oyunda kendi isteğinizle aldığınız kostümleri sayın uzun uzun. Para verdiyseniz mekanın kralı sizsiniz. Bu kadar basit. Bu haksızlığı her kanaldan bağırın. Yazıklar olsun sizi BAN’layana.
OYUNU KAZANDINIZ!
Yeterli azim ile küfür ederseniz, yeteneksiz zavallı “diğer oyuncu” kitleleri yavaş yavaş Türkiye sunucularını terk edeceklerdir.
Güzeel…
Artık tek başınıza kaldınız.
Sadece maçları değil, oyunu da kazandınız, bir nevi bitirdiniz diyebiliriz. Diğer oyun firmalarının da ülkeye girmesine engel oldunuz. Seriye bağladınız bile diyebiliriz.
Ama görev burda bitmiyor sevgili kahraman: EU West, EU East’e geri dönün. Oradakilere küfür etmek zaten daha zevkli değil mi. Anlamıyorlar, oh rahatsınız. İki “Fak yu!” deseniz yeter. “Türkiye serverleri neden açılmıyor, bizim insanımız insan değil mi?” diye hayıflanın şimdi. Hayıf bedava.
SONUÇ
Bu bir oyun. Bu yazı da bir can acısı. Kendini kontrol edemeyen oyunculardan kurtulma temennisi. “Eh, Avrupa’da da böyle…” demeyin bana. Biz neden farklı olmayalım onlardan? Neden “oyun”dan “zevk” almayalım. Rakibi alkışlayan insanlar, oyunda edinilen arkadaşlıkları hayata taşıyanlar olmayalım?