Dikkat! Bu yazı The Walking Dead’in yeni sezonuna başlamadan önce, ilk sezonun hafifçe hatırlanması, oyunun neden başarılı olduğunun az biraz yorumlanması amaçlı olup bu sebepten ötürü hunharca spoiler içermektedir. İlk oyunu/sezonu henüz oynamadıysanız ve oynamayı planlıyorsanız okumamanız şiddetle önerilir. Okunması halinde yaşanabilecek “Vay efendim spoiler yedim, adam dizinin sonunu söyledi ya, artık bu oyun oynanmaz ben Amerika’ya gidiyorum!” gibi sorunlardan firmamız kesinlikle sorumlu değildir. Kamuoyuna itinayla duyurulur! (Aslında bu yazıyı biraz daha erken çıkaracaktık ama biraz teknik aksaklıklar yüzünden hafif gecikti, kusura bakmayın!-Ekrem)
Telltale Games’in “oyunlar” konusundaki yeteneği malumdur. Yaptıkları etkileyici senaryo ve hikaye işlenişiyle kimi zaman bizi eğlendirmiş, kimi zamansa derinden yaralamıştı. Bugünse önümüzde 2. seçenek var ve en iyi örneğiyse tabi ki The Walking Dead! Gerek hikayesi gerekse zorla verdirdiği kararlarla en katı yürekli oyuncunun bile içini sızlatmayı başarmıştı The Walking Dead(TWD). Şimdiyse uzun bir bekleyişin ardından 2.sezonuyla karşımızda. Peki, neler vardı ilk sezonda? Neden TWD en katı yüreklimizin bile içini sızlattı? Nasıl hepimizin hem iyi hem kötü anımız olmayı başardı? Yeni sezonumuza başlamadan önce ufak bir bakış atalım ilk oyunumuza. Bakalım sorularımızın cevapları nelermiş!
Öncelikle başta belirttiğim gibi TWD oldukça etkileyici bir hikayeye sahipti. Lee isimli bir suçluyu canlandırdığımız oyunda, bir zombi istilası sırasında yolumuz ufak bir kız çocuğuyla kesişir. Bir yandan sığınacak güvenli bir yer ararken, diğer taraftan Clementine’in ailesine ulaşmaya çalışıyoruz. Kulağa çok klişe geliyor değil mi? Ben de başta öyle düşünmüş ve oyunu almadan önce baya bir tereddüt etmiştim. Ancak aldıktan sonraysa hiç pişmanlık duymadım. Zira dışardan oldukça sıradan bir zombi senaryosu olarak gözüken hikayemiz, aslında kendi içinde dallanıp budaklanıyor ve kendi kurallarıyla yaşayan bir dünyaya dönüşüyor. Bunun başlıca sebepleriyse tabi ki karakterlerin detaylı olması, yaratılmış çaresizlik hissi ve verdiğimiz kararların oyunu etkilemesiydi.