Ubisoft’un Kasım’ın sonlarına doğru çıkacak Watch Dogs adlı yeni oyunu oyuncuların ilgisini çekmeye devam ediyor. Alternatif bir evrende, Chicago’da geçen Watch Dogs’un ana-ekseni hacking demek sanırım doğru olacaktır. Bu evrende her şehir bir Merkezi İşletim Sistemi (CtOS) tarafından takip ediliyor. Daha doğrusu şehrin içerisinde elektrikle çalışan her cihaz, bu sistem tarafından kontrol edilebiliyor. Dolayısıyla çevrenizde görmüş olduğunuz insanların cep telefonlarından tutun da önünüzdeki forklift’e kadar her şeyi hack edip manipüle edebiliyorsunuz.
Oynadığımız karakterin adı Aiden Pearce. Kendisi bir hacker ve çok sayıda görevini tamamlayabilmek için etrafındaki binbir türlü aleti hackleyebiliyor. Bu çeşitlilik oyuncuya istediği yaklaşım ile görevi tamamlayabilme şansı veriyor. İsterseniz mekana ön kapıdan girip herkesin kafasına sıkabileceğiniz gibi daha gizli bir yaklaşımı tercih ederseniz, tellerdeki bir boşluktan atlayıp güvenlik kameralarını hack edebilir ve onu kullanarak güvenlik görevlilerini atlatarak amacınıza sessizce ve olay çıkarmadan yaklaşabilirsiniz.
İşte karakteremiz Bay Aiden Pearce.
Watch Dogs’un Ubisoft tarafından geliştirildiği her yanından belli oluyor. Yorumcuların en çok bahsettiği nokta da bu. Ubisoft’un Farcry, Splinter Cell ve özellikle Assassin’s Creed gibi diğer oyunlarından değişik değişik özellikleri bir araya toplamış Watch Dogs. Örnek verecek olursak silahlı çatışmalar sırasında bir materyalin arkasına sığınma ve sığınılacak şeyler arasında hızlıca yer değiştiribilme özelliği Splinter Cell serisindekilere çok benziyor. Ya da belirli bir bölgedeki cihazları hack edebilmek için önce o yerel bölgedeki merkezi bilgisayarı hack etmenizin gerekmesi, Assassin’s Creed serisindeki yüksek kulelere, minarelere çıkıp senkronize etmeye oldukça benziyor. Ayrıca oyunun genel görünümünde de, insanlar hakkında bilgi alırken bilgilerin ekran üzerindeki konumu ve minimap’in tarzı gibi bir sürü küçük küçük özellikler Assassin’s Creed’i oldukça andırıyor. Hatta yorumcular arasında Watch Dogs’a dalga geçme amaçlı Assassin’s Creed 2143 diyen bile var ki biraz haklı olduklarını kabul etmek lazım!
Chicago sokaklarında Aiden Pearce.
Watch Dogs’un bir diğer özelliği de başka oyuncuların sizin oyun akışınızı kesebilmesi. Siz oyununuzu uslu uslu oynarken bir başkası gelip sizi hack etmeye çalışabiliyor! Dolayısıyla sizin de yapmanız gereken, insanların arasına karışmaya çalışan ve ilgi çekmemeye çalışan bu düşman hackerı bir an önce bulup etkisiz hale getirmek. Bu özellik Assassin’s Creed serisinindeki multiplayer’a benzetiliyor, çünkü orada da başka oyuncular sizi bulmadan önce onları bulup öldürmeniz gerekiyordu.
Aiden düşman hacker’ı kovalarken.
Şu ana kadar Watch Dogs hakkında verilen bilgilerin ana hatları işte böyle. Şimdi de birkaç rastgele ilginç bilgi söyleyeyim. Watch Dogs’da çevrenizdeki her şeyi hackleyebildiğinizden bahsetmiştim. Bu öyle sadece “Ehe hackledim oldu bitti hehe” şeklinde olmuyor tabi, yaptıklarınızın sonucu oluyor. Mesela trafik ışıklarını hacklediğiniz zaman küçük çapta trafik kazalarına sebep olabiliyorsunuz. Ya da arabayla birini kovalıyorsanız ilerideki açılır-kapanır köprüyü açık pozisyona getirerek şüpheliyi hedefinizi zorla durdurabiliyorsunuz. Ya da ileride yapacağınız ateşli silah alımları için sokaktaki rastgele kişilerin banka hesaplarını hackleyip paralarını çalabiliyorsunuz. Ubisoft’un, hacklerin daha gerçekçi olması için Rus anti-virüs firması Karspersky ile çalışmış olması da cabası!
Rastgele bir vatandaşı hackleyen Aiden.
Özetleyecek olursak:
Oyunun Türü: Open-world action-adventure stealth
Platformlar: Microsoft Windows, PlayStation 3, PlayStation 4, Wii U, Xbox 360, Xbox One
Tarihi: 12-22 Kasım arası. İlk PS4 için 12’sinde, en son Xbox One için 22’sinde.
Yayımcı: Ubisoft
Artıları: Hacking sistemi yaratıcı yaklaşımlara izin veriyor. Open-world hissi çok iyi. Alternatif Chicago çok iyi inşa edilmiş.
Eksileri: Bir GTA klonu olabileceği görüşü var. Beklentileri karşılıp karşılamayacağı tartışılıyor. Başka oyuncuların sizin oynunuza tecavüz etmesinin bir yerden sonra sinir bozucu olabileceği öngörülüyor.
Benim tavsiyem: Ubisoft’a güvenin, bir şans tanıyın!
YAZAN: Yarkın Ergin