Henüz dün, Asus P2E’yi incelemiştik. Bugün de P2E’nin kardeşi P2B’yi ele alıyoruz.
İki ürün arasında epey benzerlik var; ancak elbette bolca farklılık da var. Neyse ki bunlar, oldukça hoş farklılıklar. Ne gibi?
Öncelikle tasarımdan girelim isterseniz, ne dersiniz?
TASARIM
Bu iki ürün, neredeyse aynı tasarıma sahip. Yani yine ufak, hafif ve ultra taşınabilir bir ürün var elimizde. İrili ufaklı birkaç nüans var ama elbette. Öncelikle bu projeksiyon cihazı siyah değil, kar beyazı bir renge sahip. Metal kasanın verdiği kalite hissi tartışılmaz derecede iyi. Onu da belirteyim.
Silindirik objektif, odak ayarı, tuş dizilimleri vs. de tamamen P2E ile aynı (kimi tuşlar farklı ama, birazdan değineceğim). Tuş diziliminin önemi, kumandada ve menüde de aynı olması; bu da, sezgisel bir kullanım sunuyor. Cihaza ya da kumandaya bakmadan, sadece menüye göz atarak pek çok işlemi kolayca gerçekleştirmek mümkün. Asus, iyi bir iş çıkarmış burada. Yine fan, cihazın önünde bulunuyor; ve malesef yine çok gürültülü çalışıyor. Ofiste cihazı kullandıktan sonra her kapatışımda, yan masadaki Ceyda ve Burak’tan bir “Oh be.” geldi diyebilirim. Bu hâlde fan böyleyse, biraz tozlanınca vs. ne hâle gelir bilemiyorum.
Ürün altındaki kaymaz ayaklara, iki farklı açıda yüksekliği ayarlayabilmemizi sağlayan açılabilir ayak ile tripod ve stand desteği de ekleniyor. Alınan eğime göre görüntüyü hızlıca optimize eden P2B, bu özelliğini de kardeşinden almış. İkiz kardeşlerin en büyük farlarıysa, arka bağlantı noktalarında ortaya çıkıyor. Burada kumanda alıcısı, güç girişi, microSD kart girişi, USB 2.0 Type A, microUSB, kulaklık çıkışı, miniVGA ve HDMI/MHL bağlantıları yer alıyor. Kısacası P2B, P2E’den daha zengim giriş/çıkış seçenekleri ve kullanım olanakları sunan bir ürün.