Close Quarters, BF3 oyuncularını çok açıkça CoD: MWF’den çalmak için attığı bir adım. Bir oraya bir buraya kayan oyuncuları toptan kendisine bağlamak için yaptığı bir hamle. Üstelik rakibinin aynı hamleyi yapamayacağını bildiği ve berbat bir DLC çıkarttığını gördüğü bir tarihte yaptığı bir hamle. Başarılı mı? Kesinlikle evet! Her yaptığı işi ilk önce Xbox kullanıcılarına çıkarttığı ve 1 ay sonra PC’ye getirdiği için açıkça hayal kırıklığı yaratsa da Close Quarters olmuş kardeşim. Yeni silahlar, yeni künyeler, süsler püsler falan kısmını bir geçelim. Bu anlamsız eğlencelikler bizleri çok kandıramıyor artık. Hatta 4 haritanın klasik küçük harita mantığına uygun olarak “ana çatışma ortada olacak, yanlardan akılabilecek, aşağıda/yukarıda tüneller/geçitler bulunacak, şuralar darboğaz olacak” öngörüsüyle tasarlandığını görmek için çok açık göz olmaya da gerek yok. Zaten küçük haritanın başka yapım şekli de yok. En fazla Blackops’taki gibi kayılabilecek ipler falan koyarsın ki millet oradan her kayanı takır takır aldığından kimse kullanmaz. Her haritada bir iki defa oynadıktan sonra işin ince tarafları öğrenmeye başlıyorsunuz. Ondan sonra karşı takımın az zekalı adamlarını alıp puana puan demiyorsunuz. Taa ki daha zekiler sizin ne yaptığınızı fark edip üstünüze çullanana kadar. Bu haritalar BF3’ün takım oyunu mantığına asla ihanet etmiyor. Eğer takım halinde davranmazsanız nalları kısa sürede dikersiniz.
Close Quarters’ın mantığı aslında hızlı oyunu seven oyuncuları BF3’ün derin silah koleksiyonu ve bizce rakipsiz Frostbite 2 motoruyla tanıştırmak. Her haritada o düzgün, derli toplu ortamlar o kadar güzel parçalanıyor, su boruları patlıyor, camlar aşağıya iniyor, arabalar havaya uçuyor ki zaten 10 dakika sonra ortada kırılmamış hiç bir şey kalmıyor. Bu arada bu sıkışık ortamda maalesef pompalıyı eline alan biraz daha üstün oluyor ama RPG’nin gücünün çok azaltıldığını rahatlıkla söyleyebiliriz. Oyunu o kadar oynadık RPG’yle bir kez, o da tam göğsümde patladığı için öldük. Bir de haritalar sıkışık olduğundan genelde bir öldürüp bir ölüyorsunuz. Bu haritalardaki en büyük problem yapımcıların spawn noktalarını tam ayarlayamamış olması. Abuk subuk noktalarda spawn olabiliyor yada olan rakip oyuncular tarafından öldürülebiliyorsunuz. Çok can sıkmıyor ama gene de pisi pisine ölmek hoş değil. Ek paketin bir avantajı ise çok hızlı seviye atlayabilmenize imkan tanıması ve yeni gelen iki mod’dan Gunmaster modu. Aslında Gunmaster’a başka oyunlardan da alışkınız. Önce elimizde tabancayla oyuna başlıyoruz ve adam indirdikçe elimizdeki silah değişiyor. Bir yandan kaç oyuncunun elinde hangi silah olduğunu görüp ona göre oynuyorsunuz. Bence çok eğlenceli. 4 harita az geliyor ama olsun. Son olarak Premium ile oyun puanınızı sıfırlayabildiğinizi de ekleyelim. Oyuna ara verip geri döndüğünüzde veya haritalara alışırken bol bol ölmüşseniz buradan puanınızı sıfırlayıp (rütbe değil ölüm/öldürme vs kayıtları) hakkınız olan puanları profilinizde gösterebilirsiniz. Oyundaki haritalarda ise minik espriler saklı. Mesela ofislerin arasında çatıştığınız 925 haritası adını aslında çalışma saatlerinden (nine to five -dokuzdan beşe) alıyor.
GELELİM PREMIUM’UN TAMAMINA
Back to Karkand’ı zaten daha önce çıkmıştı. 4 klasik Battlefield haritasını alıp baştan yapmışlardı ve son derece başarılıydı. Ama asıl olay bundan sonra gelecek 3 pakette saklı. Bu arada bu paketlerle Premium aslında kandi parasını çıkartıyor. Parayı basıyorsunuz ama 5 paketi birden alıyorsunuz. Üstelik sunucu sırasında önceliği almakta bunların içerisinde. Bankaların kredi kartını kullanıp banko sırasında öne geçmek gibi bir şey bu. Back to Karkand, Close Quarters, Armored Kill, Aftermath ve End Game. Son üç paketin hepsinde 4 yeni harita, yeni silahlar ve araçlar geliyor. Ama Close Qurters yakın savaşa odaklanan tek paket. İçimizden bir his Aftermath’te de bir şeyler olacağını söylüyor ama bekleyip göreceğiz. Ayrıca Armored Kill, BF3’ün en büyük haritasını içerecek. Armored Kill Eylülde, Aftermath Aralıkta ve End Game Mart 2013’te gelecek. Yani Premium’u bir kez alınca Mart 2013’e kadar çıkacak tüm ek paketleri almış oluyorsunuz. Hepsiyle beraber yeni başarı görevleri, silahlar, künyeler vb şeylerin geleceğini ise kolaylıkla öngörebiliyoruz. Yani Battlefield’ın uçsuz bucaksız savaş alanlarında yepyeni çatışmalara atılabileceğiz. Genelde araçların olmadığı, piyade haritalarını tercih eden birisi olarak tamamen zırhlılarla zırhlıların kapıştığı haritalar da bana gayet dengeli geliyor. Ama berbat bir takımla oynarken etrafım tanklarla vs sarıldığında ve sırf puan almak için kaldırılıp gene öldüğümde çıldırıyorsunuz. Bize öyle geliyor ki yeni paketler oyuncuları daha takım oyunu oynamaya zorlayan yapılarda olacaklar. Çünkü BF3’te takım oyunu oynamıyorsan ezilmeye ve haliyle eğlenmek için oturduğun masadan öfkeyle kalkmaya mahkumsun.
Ayrıca Premium, PC oyuncuları için de oyuna 1 ay önceden oynama hakkı tanıyor. Yani her durumda adının hakkını veriyor. Eğer Battlefield 3’ü seviyorsanız Premium’u kesinlikle edinmelisiniz.