Hepimiz Free to Play oyun modelinin geleceğin oyun modeli olduğu konusunda hemfikiriz. Ülkemizdeki oyuna aç genç nüfus da bu oyunları hızla tüketmekte. Öyle ki eskiden hem kalitesi hem de oyuncu kitlesi açısından burun kıvırdığımız bu oyunlar şu anda sektörün en kazançlı kapılarından birisi halinde. Eh bunu gören bir çok firma da ülkemize giriş yaptı ve yapmaya da devam ediyor. Blacklight Retribution’ın yapımcısı Perfect World diğer firmalar gibi kendi ofisini açarak pazarda yer almasa bile oyunu Türkçe yapacak kadar büyük bir adım atmış durumda. Yani Perfect World’ de ülkemizin farkında. Haliyle büyük firmaların Türkiye’ye gelmesi, bizim gibi yıllardır oyun basınında yer alan gazeteciler için piyasanın oluşması açısından bir rüyanın gerçekleşmesi gibi ama bu tabii ki başka bir yazı konusu. Gelelim Blacklight: Retribution’a:
F2P piyasasının gelişmesi ağırlıklı olarak (League of Legends’i saymazsak) iki yönde oldu; MMORPG’ler ve FPS’ler. Her ikisinde de felaket oyunlar kadar çok iyi yapımlara da rastladık. Bana sorarsanız Blacklight FPS’ler sınıfında en üst sıradaki oyunlardan birisi. Ama ileride Warface gibi oyunlar tarafından tahtının sallanacağı da bir gerçek.
F2P piyasasının gelişmesi ağırlıklı olarak (League of Legends’i saymazsak) iki yönde oldu; MMORPG’ler ve FPS’ler. Her ikisinde de felaket oyunlar kadar çok iyi yapımlara da rastladık. Bana sorarsanız Blacklight FPS’ler sınıfında en üst sıradaki oyunlardan birisi. Ama ileride Warface gibi oyunlar tarafından tahtının sallanacağı da bir gerçek.
Ben bu oyunu uzun süredir oynuyorum. Ama inceleme için Perfect World’ten bize özel olarak gelen hesabı kullandık. Blacklight farkını öncelikle atmosferinde yaratıyor. Burada Blade Runner tadında bir dünya söz konusu. Yani distopik bir bilimkurgu havasından bahsediyoruz. Günümüzdeki gibi iyi batılılar, terörist doğulular yada suçlu – polis kapışmalarından daha farklı, her iki tarafı da illaki iyi-kötü ayrımı yapmadan aynı zemine indiren bir kurgu var. Dünyadaki kaynaklar kıt ve bu yüzden büyük şirketler birbirine girip kaynaklar üzerinde egemenlik sağlamaya çalışıyor.
Bu bilim kurgu havası yanında çok hoş bir özelliği daha getiriyor. HRV (Hyper Reality Visor) adında, eskiden beri Wallhack diye bildiğimiz özellik burada oyuna bilinçli olarak dahil edilmiş. Çatışma sırasında kullanabildiğiniz bu özellikle kim haritanın neresinde ayna gibi görebiliyorsunuz. Bir kez kullandığınızda tekrar kullanabilmeniz için dolması gerekiyor ve bunu kullanırken ateş edemiyorsunuz. HRV’nin iki işe yarayan özelliği var. Birincisi yakındaki düşmanın nerede olduğunu bilip anında aksiyona doğru koşabiliyorsunuz. İkincisi ise kamp yapmaya kalkanların hiç şansı olmuyor. Bizzat denedim. 3. frag’ımdan sonra 4 kişi birden tepeme bindi.