Kategoriler

Chernobylite İnceleme

Stalker’ı çok mu sevmiştiniz post apokaliptik, nükleer patlama sonrası kurgu bir düynada geçen oyun mu arıyorsunuz? Alın size Chernobylite!

Alışa geldiğiniz hayatta kalma oyunlarını bir kenara bırakın. Hatta her ne kadar Stalker’ı anımsatıyor olsa da o da bir kenara. Ama şunu net bir şekilde dile getirebilirim ki, hayatta kalma ve korku oyunlarının güzel bir karması olmuş Chernobylite. Tahmin edeceğiniz üzre hikayemiz Çernobil Nükleer faciasından yıllar sonrasında geçiyor.

Oyunda Igor ismindeki bir bilim adamını oynuyoruz, karakterimizin oyunaki nihai amacı ise kaybolmuş olan karınısı bulmak. Chernobylite hem Çernobil faciasının yaşandığı ana bölgede hemde etrafındaki bölgelerde ilerliyor, bu bölgelerde gezerken kabolan eşimiz hakkında bilgiler, ip uçları edinmeye çalışıyoruz, özetle oyundaki temel amaç bu, kayıp eşimizi bulmak. Bu arada hemen sıkıştırayım oyunda Rusça konuşuyorlar, açıkçası bakmadım da İngilizce seslendirme var mı diye, bence varsa da oyunun atmosferi açısından değiştirmeyin derim.

Zaman ve mekan olarak her ne kadar az önce anlattığım gibi olsa da kurgusal bir dünyada geçiyor. Etrafta dolanırken bolca, paralı askerler, yan kesiciler ve hatta canavarlar ile karşılşacaksınız. Oyunda en çok ilgimi çeken ise karakterimizin wormhole yanis solucan delikleri üzerine çalışmalar yapıyor olması ve bu solucan deliklerini elimizdeki bir alet ile açabiliyor olmamız oldu.

Tabii işin içerisine solucan delikleri falan girince olaylar daha da ilginç hale geliyor, mücadele ettiğimiz şeyler arasına sadece askerler, yaratıklar değil karakterin kafasının da ufaktan gittiğinin göstergesi olan hayali anlar, farklı boyutlar falan da ekleniyor. Bu arada belirteyim, bu hayaller ve farklı boyuttaki gördüğümüz anlar gerçekten güzel yapılmış.

Oyun alışageldiğimiz açık dünya oyunları gibi de değil, görev panelinden bir görev seçiyor ve onu oynuyoruz, bu görevler arasında bir bölgeye gidip yiyecek ya da sağlık kitleri falan bulmak ya da bir NAR sunucusunu hacklemek gibi ilginç görevler de var. Tabii bunları yaparken radyasyonlu bölgelerden uzak kalmaya çalışmak gibi temel mekanikler de oyuna dahil oluyor. Chernobylite oynarken birçok yan karakter ile dialog içerisine de giriyoruz ve farklı kararlar almak zorunda da kalıyoruz bu kararlar da oyunun gidişatına elbet bir şekilde etki ediyor bu da oldukça güzel bir dokunuş olmuş, böylece dümdüz görev al, görev ver oynanış hissiyatını kırmayı başarmış.

Her ne kadar oyundaki gizlilik unsurlarını pek beğenmemiş olsam da en azından çalışıyor olması bir artı diyebiliriz, şöyle açayım bir düşman ile neredeyse burun buruna geldiğinizde bile hareket halinde olmama rağmen görmüyor olmaları bir nebze üzmedi değil. Bazense hiç olmadık anda görebiliyorlar da, burada tabii benim de bir hatam olabilir, düşmandan düşmana değişiyor mu bu görme/görememe durumu ondan tam emin olamadım.

Yine bu tip oyunların olmazsa olmazı tabii ki karakter geliştirme de oyunda yer alan özelliklerden bir diğeri ve oldukça standart şeyler, silahları daha iyi kullanmak için skill dağıtmak vs gibi şeyler olduğu için bunları tek tek anlatamama gerek yok diye düşünüyorum.

Oyuna en çok etki eden mekaniklerden bir diğeri ise günler, en çok vakit alacak görevler genelde bir gününüzü yiyor diyebilirim, ayrıca günler geçtikçe de hava durumu değişiyor ve bu o gün için görüş mesafenizi falan etkiliyor. Bazı yan görevler kaçıyor ve yapılamıyor, düşmanlar değişebiliyor en önemlisi ise sanırım radyasyonun gittikçe daha da artması oluyor.

Bir diğer belki de en önemli mekanik ise üs konusu, üssümüzü gittikçe geliştiriyor daha fazla kişiyi ekip üyesi olarak bünyemize katıyor, ki bu arkadaşların her birinin kendilerine özgü özellikleri yer alıyor. Bir de oyunda biz kendi başımıza bir göreve çıkarken bu elemanları da başka görevlere gönderebiliyoruz, böylece bir yandan pasif olarak da o görevler tamamlanmaya devam ediyor.

Ancak iş onlara “hadi git yap gel” demek ile bitmiyor, doğru ekipmanları vererek başarı oranlarını daha yükseğe çekebiliyorsunuz, yani az da olsa bir düşünmek, taktik kullanmak gerekiyor. Tabii bu arada şunu da unutmamak lazım bu arkadaşlara da yiyecek içecek sağlamamız gerekiyor, çünkü acıkıyorlar ve gittikçe akıl sağlıkları düşmeye başlıyor bu durumda anlayacağınız üzere görevlere negatif olarak etki ediyor. Bu arkadaşları mutlu etmenin yolu da yine dönüp dolşaıp üssümüzü daha iyi hale getirmekten geçiyor.

Chernobylite oynarken base geliştirme kısmı bana biraz Fallout’u anımsattı, istediğimiz eşyaları (masa, sandalye vs) etrafa istediğimiz gibi dizebiliyoruz ve tabii ki elektirikli eşyalar, ışık falan için de enerji sağlamamız gerekiyor. Yeteri kadar iyi bir havalandırma, yeteri kadar yatacak yer gibi bir çok etken var. Ayıca crafting için de gerekli istasyonları kurmayı unutmayın derim. Keza bu istasyonlar sayesinde sağlık kitleri vs yapabiliyor hatta silahları modifiye edebiliyoruz.

Sonuçta temelinde bir hayatta kalma oyunu olduğunu düşünürsek, sadece ekibimize kattığımız insanlar değil, dışarıda alışveriş yapabileceğimiz insanlar da yer alıyor ya da kime güvenip kime güvenemeyeceğimiz gibi kararlar da almamız gerekiyor, bu kısım işin biraz RPG kısmı olmuş diye düşünüyorum, güzel de olmuş.

Öte yandan Chernobylite grafiksel olarak da oyun hiç kötü değil, her ne kadar bazen ışıklandırmalar ya da kaplamalar sapıtıyor olsa da çok büyük ve çok sık yaşanan sorunlar değiller, kaldı ki güzel bir yamaya bakar düzeltilmesi. Bir de bazen bazı objelerin hatta bazen eblerin ya da minik kulübe vs gibi şeylerin tekrar tekrar kulanıldığı gözünüze çarpabilir ama bunlar zaten bir çok oyunda görmeye alışık olduğumuz şeyler, kaldı ki ben bunu dile getirmesem belki bir çoğumuzun gözünüze bile çarpmaya bilirlerdi diye düşünüyorum.

Şimdi diyeceksiniz ki bunlar iyi hoş güzelde solucan deliklerinden bahsettin detay vermedin. Vermedim çünkü bunları oynarken keşfetmeniz çok daha iyi olacak, şimdi bu satırlarda o olayları anlatıp tadını kaçırmayalım bence.

Genel olarak Chernobylite beklentilerimi yeteri kadar karşıladı diyebilirim, ufak bir ekip ile gayet güzel bir oyun yapmışlar. Çernobil etrafında hikaye döndüren oyunlar ilginizi çekiyorsa alın oynayın derim. Kickstarter olarak başladı, şimdi PC’de daha sonra ise konsollara gelecek. 

Görüntülenmeler:
147
İlgili Kategoriler
İncelemeler · Oyun İnceleme
Social Media Auto Publish Powered By : XYZScripts.com