Asur: Erken çağlardaki saldırılar için birebir bir ırk. Neden? Çünkü Siege Tower’ları yerine geldikleri catapultlardan çok daha fazla vuruyor (Trebuchet’e denk) ve üstüne bir de çevrelerindeki birimlerin binalara daha fazla vurmasını sağlıyorlar (hem de %50!!). Bununla da kalmıyor, şehir ele geçirirlerse o ülkenin öğrendiği teknolojilerden birini alıyorlar. Böylece askeri teknolojilere abansalar da çok geride kalmayabiliyorlar.
Brezilya: Kültür öne çıksa da farklı yollara çekilebilecek bir ülke, asıl gücü oyun ilerledikçe çıkıyor diyebilirim. Özel yapılarıyla jungle’lardan altın ve kültür elde ediyorlar. Liderlerinin olayı da, evet, tahmin edebilirsiniz: Karnaval! Altın çağlarda sanatları coşuyor ve turizmleri %100 artıyor. Özel birimleri de adam öldürdükçe altın çağa yaklaştırıyor.
Endonezya: Kendine has lüks kaynakları, rastgele bir özellik kazanan bir swordmanleri ve farklı dinlere mensup halk varsa ekstra faith kazandıran bir Garden türevi binaları var. Bir sürü swordman basıp bunları ileri çağlara taşımak ilginç sonuçlar verebilir gibi geliyor bana ama deneme şansım olmadı.
Fas: Fas ön inceleme pakedinde oynayabildiğim tek ülkeydi malum. Oldukça başarılı, özellikle barışçıl takılırsanız. Farklı ticari yollara ek altın ve kültür kazanıyorlar ve özel birimleri çöl ya da Fas topraklarında daha iyi savaşıyor. Özel yapıları çöllerde +1 yiyecek, üretim ve altın getiriyor. Petra mı dediniz? Tam isabet, şahane kombo oluyor!
Polonya: Polonya biraz ortalama bir ırk. Özellikleri süper, her çağ atladıklarında social policy alıyorlar. Bu da oyun uzarsa bir SP ağacı beleşe geliyor demek. Güzel slingshotlarla ciddi sıçramalar yapılabilir (mesela Liberty sonuncuyu bekletip oradan great person olarak scientist alıp, onunla bir teknoloji keşfedip, hazırda bekleyen great engineer’la bir wonder bitirmek gibi) Özel binaları pasture’lara bonus veriyor, eğer bol pasture konduracak yer bulursanız ne âlâ!
Portekiz: Henüz karşılaşma ya da oynama şerefine nail olmadım, sıradaki oyunumda oynayacağım. CS’lerin kaynaklarını kullanmasını sağlayan bir yapıları, ticari yollardan ekstra altın akışları ve tek seferlik bir “trade mission” benzeri bir görev yapmayı sağlayan karavelleri var.
Şoşonlar: Kızılderili abilerimizin scout-türevleri daha zor üretiliyor ama daha güçlü ve antik yıkıntılarla karşılaşınca ne bulacağını kendi seçiyor! Hayır, sürekli aynı şeyi seçemiyorsunuz. Ülke özellikleri de çok hoş bence: Yeni kurduğunuz şehirler çok daha geniş bir alanla başlıyor, böylece hemen işçileriniz çalıştırabiliyorsunuz, hem de yer kapmış oluyorsunuz. Cavalry yerine gelen Komançi süvarileri, normalden daha hızlı ve azıcık daha ucuzlar.
Zulu: Başımızın belası Shaka geri geldi! Yine savaş tarafı güçlü olarak; hem ordu bakım ücreti az, hem de askerleri daha hızlı seviye atlıyor. Barracks-türevleri askerlere ek özellikler veriyor. Bir klasik olarak yine özel birimleri Impi, bu sefer pikeman-türevi ve yakın savaşa girmeden önce mızraklarını fırlatarak ekstra bir saldırı yapıyorlar.
Venedik: Önincelemeden beri beklediğim ırk. Özel birimlerinden birisi, Galleon’un yerine geliyor ve daha yüksek hasarı var. İkinci özel birimiyse Great Merchant’ın yerine geçiyor, normal ticari görevlerin yanısıra, şehir devlet topraklarına girerse, doğrudan kukla olarak ele geçirebiliyor. Güzel görünüyor değil mi? Şimdi sıkı tutunun, Venedik’in ülke özelliğini söylüyorum: Venedik, Settler yapamıyor ve ele geçirdiği şehirlerin kontrolünü alamıyor. Ama kukla şehirlerinden satın alım yapabiliyor. Bunun yanında normalin iki katı ticaret yoluna sahip olabiliyorlar. Siz şimdi oyun tarzı ne kadar değişiyor düşünedurun, ben de devam edeyim.