Oyunun her bir bölümü ayrı bir haritadan oluşmakta. Hohokum’un başında sözsüz ve sedasız geçen tutorial bölümünden sonra portallardan geçip farklı bölümlere giriyorsunuz. Bu bölümlerin herhangi bir sırası yok fakat bazı bölümlerin birbirleriyle alakaları olabiliyor. Yani bir bölümde bulunan bir şey, başka bir bölümdeki bulmacayı çözmeniz için gerekebiliyor. Ufak bulmacaları çözerek tamamladığınız bir bölümde o bölümün solucanı çıkıyor ve böylece o bölümü tamamladığınızı anlıyorsunuz. Bölümü geçemezseniz de ilerleme ve diğer haritalara geçme şansınız da var.
Oyun basit gibi görünse de aslında bu bölümler arası gidip gelme ve her haritaya gidebilme özelliği biraz kafa karıştırıyor. Yeri gelmişken söyleyeyim, Grim Fandago, Brutal Legend gibi oyunların yapımcısı ve Double Fine Productions’ın yapımcısı Tim Schafer da bu oyunu oynuyor ve geçtiğimiz günlerde Twitter üzerinden tüm haritaları ve hangi haritanın nereye bağlı olduğunu gösteren bir şema çizip bunu paylaşmıştı. Oyunun düşündüğünüz kadar basit olmadığını da buradan anlayabilirsiniz.
Oyun içerisinde sadece solucanımızın gidiş yönünü ve hızını kontrol edebildiğimizden dolayı herhangi bir aksiyon tuşu bulunmamakta. Onun yerine objelerin ve karakterlerin üstlerine gittiğinizde etkileşime girmiş oluyorsunuz. Bölümlerdeki canlılar üzerinize binerek onları gitmeleri gereken yerlere götürmeniz gerekiyor. Hatta size bununla ilgili küçük bir örnek de vereyim. Bir bölümde düğündesiniz, çana çarparak çalmasını sağlıyorsunuz, sonra davetlilere içecek dağıtması gereken garsonları üstünüze alıyorsunuz ve davetlilerin yayına gidip içkileri dağıtmalarına yardımcı oluyorsunuz. Böylece o bölümü geçmek için ilk adımı atmış oluyorsunuz. Sanırım mantığı açıklayabildim.