Küçük Büyük Gezegen’e tekrar hoşgeldiniz
LittleBigPlanet 3’ü açar açmaz fark edeceğiniz ilk şey, oyunun Türkçe olması. Oyun içerisinde seslendirmeler dışında her şey Türkçe’ye çevrilmiş. Hem de çok akıllıca bir şekilde çevirmişler. Hatta oyun içerisinde yer alan esprilerin hepsi, başarılı bir şekilde Türkçe’ye de yansıtılmış. Özellikle bölüm yaratma modunun derinliğini ele alacak olursak İngilizce’yi iyi bilmeyenler için Türkçe dil seçeneği her şeyi kolayca anlaşılabilir kılıyor.
Eğer ilk dört Harry Potter oyununu veya Fable II ve III’ü oynadıysanız, oyun içerisinde size önemli bilgiler veren kişinin sesi çok tanıdık gelecektir. İlk iki LittleBigPlanet oyununda ve LittleBigKarting’de de sesini duyduğumuz Stephen Fry, bu oyunda da aynı görevi üstlenmiş. 13 sene önce çıkmış olan Harry Potter ve Felsefe Taşı oyunu benim için çok fazla şey ifade ettiği için açıkçası kendisinin sesini böyle eğlenceli bir oyunda tekrar duyunca duygulandığımı belirtmeliyim.
Oyuna başladığınızda, serininin önceki oyunlarını oynamayanlar için birkaç eğitici bölüm ile oyunun temelini öğreniyorsunuz, sonrasında ise ana oyun başlıyor. Ana hikâye üç bölümden oluşmakta ve her bölümde Sackboy, diğer arkadaşlarını kurtarıyor. Açıkçası bu bölümler bana biraz kısa ve tekdüze geldi. Arkadaşlarınızı teker teker geri getirmeye çalışıyorsunuz ve bunu yapabilmeniz için de misket toplamanız gerekiyor. Bölümler içerisinde bazı tanıdık kişileri çağrıştıran karakterler de eklenmiş. Marlon Branda, Lenny Da Vinci gibi karakterler, bölümler içerisinde size yardımcı oluyorlar.
Her bölümde ana bir haritada dolaşmaya başlıyorsunuz, burayı bir açık dünya oyunu gibi düşünebilirsiniz. Bu ana bölge içerisinde bazı noktalar görevlere açılıyor. Hatta buralarda birkaç ufak yan göreve de rastlamak mümkün. Bu ana görevleri tamamlayıp yeteri miktarda misketi toplarsanız bir arkadaşınızı geri getirmiş oluyorsunuz ve sıra diğer arkadaşı bulmaya geçiyor. Tabi bu arada serinin eski oyunlarında olduğu gibi, bölümler içerisinde yine bilumum kıyafet, eşya ve yapıştırma toplama olayı da devam ediyor. Üç arkadaşı da bulduktan sonra hikâye sona eriyor. Sumo Digital, burada 2008 yılından beri oyuncuların yarattığı bölümlerin yeni oyunda oynanmasını mümkün kılıp bu bölümlerin oynanmasını istemiş. Ne de olsa oyunun sloganı “Oyna, Yarat, Paylaş”