Kılıçlar, büyü, kocaman ve acımasız bir dünya. Elinizden tutup sizi gezdiren oyunlardan sıkıldınız mı? Outward ile tanışın!
Nine Dots Stuidos tarafından geliştirilen ve Deep Silver tarafından da yayınlanan Outward’un kodu Kinguin tarafından bize sağlandı. Outward RPG türüne ciddi anlamda yeni bir soluk mu değil mi orasına siz karar vereceksiniz.
Trailer çok gaz ama, ne bileyim.
Elimizden tutan yok ki!
Sanırım oyunun ilk bir kaç dakikasını anlatsam ne demek istediğimi kafanızda canlandırabilirsiniz. Oyuna karaya vurmuş bir şekilde üstümüzde donla başlıyoruz. Oyun bize hiç bir şekilde hangi yöne gideceğimize dair ipucu falan vermiyor ama tabii yine de bir yönlendirme söz konusu. Ancak bunu alışa gelinmiş şekilde arayüz üzerinden yapmıyor, onun yerine bölüm tasarımında görsel yönlendirme (Visual Guidence) ile başarıyor. Yani ilk varmamız gereken yere oyun bizi aslında görünmez bir el ile itekliyor diyebilirim.
Neyse lafı da fazla uzatmak istemiyorum, sonunda bir şehirde uyanıyoruz, bizi karşılayan NPC’ler ile arzu ettiğimiz şekilde dialog kurduktan sonra, oyun bize görevi verip, (Görev de 5 gün içerisinde ya parayı toplarsın ya da kapının önüne koyulursun şeklinde) Ortama bir salıyor ki “aman da aman nerelere gelmişim, nerelere!” diye geziyoruz.
Bu noktada hemen bir ipucu vereyim, oyunun başında (ilk şehirde) sakın ama sakın yüksek bir yere tırmanıp sonra atlamayın ölüyorsunuz, çok sağlam düşme hasarı var oyunda, ölürseniz de oyun 10 gün sonrasından devam ediyor, dımdızlak kalıyorsunuz. Ne ev kalmış oluyor ortamda ne de başka bir şey. Ha diyorsanız ki işi zorlaştırayım ben, o zaman sizi 10 gün sonrasına alalım. 🙂
Sınıf seçimi mi dedin?
Bu arada oyunda öyle sınıf seçimi falan gibi olaylar da yok, baştan belirteyim (başı geçtik biraz ama olsun). Oyun temel olarak savaş, keşif ve grind üzerine kurulu, keşif işi her ne kadar bu tip oyunlarda keyifli olsa da oyunun eski model grafik motoru açıkçası biraz can sıkıyor. Çünkü oyun sanki 2000’lerin başında çıkacakmış da 19 sene kadar ertelenmiş gibi duruyor. Fakat her ne kadar can sıkıyor olsa da farklı biomlarda dolaşmak ve betimlenmek istenilen her şeyin kötü grafiklere rağmen insanın içerisinde merak uyandırıyor olması da garip bir hissiyat bırakıyor.
Oyunda ne bir binek, ne de hızlı seyahat var. Dolayısı ile oyun ciddi şekilde zaman ve sabır istiyor. Aslında ben bu durumdan biraz memnun oldum diyebilirim, çünkü hızlı seyahat ya da binek ile yaldır yaldır geçilen ara bölgelerde açık dünyanın gizemli detaylarını atlamak içten bile değil.
Dövüş kısmı hele en çok can yakan kısım, oyunun başında zaten hem mekanikleri öğrenememişken (dedim ya oyun elimizden tutmuyor) hem de düşmanlar iki tane bile olduğunda ağız burun kırınca “lan yeter, seninle mi uğraşacağım” diyip oyunu silmeye ramak kalıyor. Bir de zaten zor değilmiş gibi stamina ile cebelleşiyoruz, üstelik staminamızın tam dolması için güzel bir uyku çekmemiz gerekiyor. Hah unutmadan, tabii ki hayatta kalma ögeleri de Outward’da yerini almış, açlık ve susuzluk yine en büyük dertlerinizden olacak.
Kılıç kuşananın, büyü zaten insanın kendine yakışanı giymesidir!
Oyunda RPG oyunlarında olması gerektiği gibi bir çok ekipman, silah ve yetenek var yok değil, ancak işin can sıkıcı bir diğer tarafı ise savaş mekaniğinin de saldır/savun, etrafında dolaş, saldır kıvamında bir döngü içerisinde geçmesi, yani öyle nefes kesen savaş animasyonları beklemeyin derim.
İşin büyü kısmı biraz daha keyifli ancak yenilikçi bir durum söz konusu değil, farklı büyüleri birleştirerek değişik atraksiyonlar yaratabiliyoruz özetle. Tabii bu kombinasyonları o savaş esnasında akılda tutmak ve doğru sıra ile uygulamak da ayrı bir meziyet, kolay gelsin. Ancak ben seviyorum böyle olayları, Outward’da da zor olmasına rağmen aldığım sonuç tatmin edici oldu çünkü.
Oyunun co-op kısmı işin asıl eğlenceli olduğu kısım. İster split-screen ister online olarak arkadaşlarımız ile birlikte oynayabiliyoruz. Ancak şunu da dile getireyim, arkadaşlığınızın sınırlarını zorlayacak bir yapım ile karşı karşıyasınız, bu oyunda cidden arkadaşlığı bozulan insanlar olabilir, aman dikkat diyorum.
Son karar!
Başarısız yapay zeka, ortadan kaybolan eşyalar, durduk yere başarısız olan görevler falan derken oyunun cidden sağlam bir cilaya ihtiyacı olduğuna kanaat getirdim ve ara verme kararı aldım. Belki ilerleyen dönemde oturup geniş bir inceleme tekrar yazarım, ancak bu kadar sıkıntının olduğu bir oyunu malesef tavsiye edemiyorum. En azından şimdilik.
Ancak siz yine de almayı düşünüyorum derseniz. Kinguin.net üzerinden oyun koduna erişebilirsiniz.