2012 bilimkurgu aksiyon DVO (Devasa Online) meraklıları için çok verimli bir yıl olarak kayıtlara geçecek diyebilliriz. Star Wars: The Old Republic, EVE Online’ın ‘Inferno’ ve ‘Retribution’ genişletmeleri, Mechwarrior Online, Hawken, Blacklight, SD Gundam Capsule Fighter Online, Tribes: Ascend, Firefall derken, bir de Planetside 2 (PS2) gelip hepimizi iyice zevke boğdu. Planetside her ne kadar yeni bir isim olmasa da, eski oyunun hayranları uzun zamandır yeni oyunu bekliyorlardı. Şimdiye kadarki izlenimlere göre, Planetside 2 beklentileri karşılamakla kalmadı, aksiyon/shooter DVO alanında çıtayı da yükseltti.
Tema aksiyon ve savaş olunca aslında piyasada çok fazla seçenek var oynayabileceğiniz, paralı veya bedava olsun. Herkesin ağız tadına uygun, hardcore veya casual olsun, tüm oyunculara hitap eden bir şeyler bulunabiliyor. Ama içlerinde belki de çok azı PS2’nin sahip olduğu vizyona sahip. Bir yapımcının gözünden bakarsak, DVO oyunlarında ne kadar çok oyuncuyu aynı sahada karşı karşıya getirirseniz, o kadar büyük teknik problemlerle uğraşmak zorunda kalırsınız. Sunucu performansı, grafik performansı, ağ performansı ve oyuncu donanım performansı biraraya gelip size tam bir kabus yaşatır. PS2’nin geliştiricisi SOE ise, belki de son yıllarda kendilerinden gördüğümüz en cesurca hareketi yaparak tüm bu sorunların üzerine yürümüş ve ortaya müthiş bir oyun çıkartmış.
Planetside 2’nin bence en çekici yanı, sizi gerçekten devasa bir savaş alanında gibi hissettirebilmesi. Benzer aksiyon oyunlarında genelde çok büyük olmayan bir alanda, az miktar oyuncu ile beraber ve karşı karşıya oynarsınız. Ayrıca bu tür oyunlarda genelde çarpışan iki taraf olur ve çarpışmaların süresi kısıtlıdır; ya bir puana erişmeye çalışırsınız veya ayakta son kalan olmaya. Ama PS2 tüm bu sınırlamaları bir kenara koyuyor ve size hem çok geniş savaş alanları, hem çok çeşitli çarpışma koşulları ve şekilleri, hem de aynı anda üç farklı taraftan yüzlerce asker ile aynı alanda sınırsız çarpışma fırsatı veriyor. Ne türden aksiyon severseniz sevin, PS2’de ağız tadınıza göre bir şey mutlaka buluyorsunuz.
İNSANIN DOĞASI
Planetside 2’nin hikayesi ilk oyunda olduğu gibi yine gelecekte, kaynakların sınırlı olduğu Auraxis gezegeninde geçiyor. Büyük bir savaştan sonra Terran Republic (TR) altında birleşmiş olan gezegenimiz, bir wormhole (kurtdeliği) keşfi ile sarsılıyor. Bu wormhole’dan geçip galaksinin bambaşka bir noktasına giden birçok TR uzaygemisi, zorlu zamanlar geçirdikten sonra Auraxis gezegenini buluyor. Buraya inen insanlar yerleşik bir koloni kuruyor ve gezegene yayılmaya başlıyorlar. Ne yazık ki her zaman başımıza geldiği gibi, insanoğulları bu yeni gezegende de rahat durmuyor ve kaynakları kontrol altında tutmaya çalışan aşırı baskıcı TR yönetimine karşı isyan etmeye başlıyor. İsyanlar New Conglomerate (NC) ismi verilen bir özgülük savaşçısı topluluğu ile özdeşleşiyor ve zamanla toplumun çeşitli kesimlerinden destek görüp şiddeti artıyor. Ayrıca Auraxis’de bulunan yabancı uzaylı teknoloji kalıntıları, bu kolonidekileri yine bölüyor ve uzaylı teknolojisini kullanmayı tehlikeli bulan TR’ye karşı çıkan bir grup bilimadamı ve asker, kendilerini TR’nin baskısından ayırıp Vanu Sovereignty (VS) diye bir grup kuruyorlar. Uzaylı teknolojisini insanlığın gelişimindeki sonraki adım olarak gören VS tarafı, bunu kabullenmeyen diğer iki tarafa savaş açıyor. Biz ise Auraxis’in kolonileştirilmesinden 300 yıl sonra, bu bitmeyen savaşa katılan bir askeri canlandırıyoruz PS2’de.