Çok az rastlanan nadir güzellikteki 1. Dünya Savaşı oyunlarından birisi
Birinci Dünya Savaşı’yla ilgili çok oyun yoktur. Çünkü bu savaşta teknoloji henüz çok gelişmemiştir.
Ayrıca Normandiya Çıkartması gibi Dünya Savaş Tarihi’nde nadiren rastlanılan devasa bir harekat’da yoktur. Evet, savaş esnasında bir çok korkunç teknoloji kullanılmıştır, evet çok büyük manevralar vardır ama iş dönüp dolaşıp cephe savaşında kilitlendiğinden sanırım film yapımcıları için çok çekici sahneler bulunamamıştır. Bana sorarsanız çok malzeme vardır ama yönetmenler ve oyun yapımcıları böyle düşünmemiş olacaklar ki böyle Valiant Hearts gibi nadir örnekler çıktığında üstüne atlayıveriyoruz.
Valiant Hearts aslında E3 fuarında Ubisoft tarafından bir sürpriz olarak açıklandı. Hiçbirimiz böyle çekici bir iş beklemiyorduk. Üstelik oyun lanse edildikten çok kısa bir süre sonra da satışa çıktı.
Valiant Hearts: The Great War bir bulmaca oyunu. Aslında oyun öyle çılgın bir eğlence vaad etmiyor. Ama eller çizilmiş gibi duran grafikleri, hikayenin anlatımı ve arada Birinci Dünya Savaşı’yla ilgili verilen ve gerçek fotoğraflarla desteklenmiş ayrıntılar o kadar güzel ki. Oyunu oynarken kendinizi bol patlamalı zıplamalı ama içi klişelerle doldurulmuş bir Amerikan filmi yerine son derece kaliteli bir Avrupa yapımı seyrediyor gibi hissediyorsunuz.
Valiant Hearts, iyi ve kötü arasındaki mücadeleyi değil sıradan insanların hikayesini anlatıyor.
Oyun tarihe paralel olarak Almanya ve Fransa’nın savaşa girmesiyle başlıyor. Emile isimli bir Fransız’ın kızıyla evli olan Karl (Alman uyruklu) zorla sınırdışı ediliyor. Sonra Emile’de silah altına alınıyor. Cepheye giderken yolda Amerika’dan Fransızlar’a yardım etmek için gönüllü olarak cepheye gelmiş olan Freddie ile tanışıyor. Derken yolu Walt isimli bir Doberman Pincher köpek ile kesişiyor. Hikayenin devamında cephe de Karl’ı ararken gruba bir de Anna isimli bir Belçikalı katılıyor. Tüm bu karakterler büyük kahramanlar değil. Sizin, bizim gibi insanlar. Hatta Freddie hariç hiç birisi savaşa isteyerek katılmıyor. Ama savaş zamanı hayatta kalmaya çalışıyorlar.
Aslında her karakterin ayrı bir özelliği var. Dikenli telleri sadece Freddie kesebilirken toprağı bir tek Emile kazabiliyor ve Walt’a da o emir verebiliyor. Anna ise yaraları iyileştiriyor. Oyunda tüm karakterleri tek tek veya değişimli olarak kullanabiliyorsunuz. Oyunun akışı son derece sade. Eşyaları bulup doğru görevlerde kullanmaya yönelik, tek düze akışı olan bir oynanışı var. Ama anlatım ve ikonik öğelerle anlatılan atmosfer o kadar iyi ki oyundan çok keyif alıyorsunuz.
1 2