Mirror’s Edge Catalyst ile yeniden yüksekliğin en uç noktasında koşma şansına erişiyoruz. Deneme şansına eriştiğimiz kapalı beta incelmesi içeride!
Mirror’s Edge bir çok oyun gibi benim için çok farklı bir yerde. İlk oyun geldiğinde gözlerime inanamıştım. Hem kendi oynadığım karakterin gözünden görebiliyor hem de çok rahat bir şekilde oradan oraya koşturup, hoplayıp zıplaya biliyordum. Bembeyaz bir şehir göz alıcı şekilde ayaklarımın altında duruyordu. Muhteşem olmayan senaryosu 3 saat kadar kısa bir sürede bitebiliyordu. Ancak Mirror’s Edge’i eğlenceli bir oyun yapan, benim için senaryosu değildi. Biliyorsunuz senaryo, hikaye konusuna biraz takıntılıyımdır oyunlarda. Ancak bu oyun çok daha farklı bir noktadaydı, milyonlarca online oyuncunun zamana karşı koştukları parkurları kayıt ediliyor ve herkes birbirini geçmek için en hızlı zamanı yapmaya çalışıyordu. Bitiş noktasına ulaşmamı sağlayacak en hızlı en kestirme yolu bulmalıydım. İşin güzel tarafı ise en kısa en hızlı yollar ise koşması tehlikeli olanlardı, gökdelenlerin daracık kenarlarında, sınırda son sürat koşmanın verdiği adrenalin 🙂
En tehlikeli köşeleri hızlıca döndüm, en tehlikeli atlayışları yaptım, en iyi zamanımı elde edecekken düşüşümü yavaşlatamadım çakıldım. Tekrar denedim, tekrar denedim. En sonunda ilk oyunda bir kaç bölümde dünya rekorunu kısa bir süreliğine de olsa elde tutmayı başarabilmiştim. Bu benim için yeterliydi 🙂 Ancak oyunun güvenlik sistemi o kadar kötü yapılmıştı ki Unreal Engine ile bölümü açıp, istedikleri gibi düzenleyen hilebazlar en kısa zamanda yarışı bitiriyorlardı. Evet, çok saçma değil mi? 🙂 Maalesef oyun da bu süreyi kabul ediyordu 🙁
Ancak artık merak edecek bir durum kalmadı. EA bu sıkıntının bu sefer önüne geçmiş, dersini almış. Üstelik yapılan en iyi süre bilgisayarınızda da tutulmuyor direkt olarak EA sunucuları üzerinde tutuluyor. (Aferim lan EA, bu sefer erken düşünmeyi akıl ettin)
Gamescom’a gidip deneme fırsatı bulamadığım yeni Mirror’s Edge Catalyst birkaç gündür kapalı beta konumunda. Ancak bu sefer oynama şansına erişebildim. PC beklerden PS4’te kavuşmuş olsam da bu beni durdurmaya yetmedi. Birkaç gündür vaktimi Catalyst ile geçiriyorum, açıkçası oldukça da eğleniyorum. Mirror’s Edge oyununu diğer FPS’lerden ayıran sanıyorum ki FPS olduğu halde bir yarış oyunu olması. Gerçekten de öyle bilenler vardır ilk oyunda bir Achievement vardı. Oyunda hiç silah kullanmadan bitirmek üzerine (evet onu da yaptım tabii ki) yeni oyunda da aynı şekilde sadece karşımıza gelen düşmanları pataklayarak geçebiliyoruz. Duvardan koşarak hız alıp ağızlarının ortasına ayağımızın tabanını vuruyoruz.