Nier Automata demosu geldi. Uzun zamandır videolarını izlediğimiz oyunun sonunda oynanabilir demosuna eriştik. Beklediğimize değecek mi?
Bu senenin benim için en güzel yılbaşı hediyelerinden bir tanesi Nier Automata demosu oldu. Gerçekten uzun zamandır bekliyorum bu oyunu. Her ne kadar sadece PlayStation 4 için çıkmış olup PC tarafını üzmüş olsa da sonunda demo sahibi olduk. Hatta en sevindiğim kısım ise şu genellikle oyunlar beta, alfa hatta demo erişimleri için oyunu ön sipariş edin derler ya Square Enix bunu Nier için yapmadı ve bir kez daha gönlümü kazandı.
Hack’n slash oyunu olan Nier serisi Automata ile devam ediyor, daha doğrusu edecek. Oldukça kısa süren (bir saat kadar) demo 2017 yılı içerisinde kavuşacağımız bu keyifli oyun için yeteri kadar fikir sahibi olmamıza olanak sağlıyor.
Automata’da Nier’ın dövüş/savaş sistemini toparlamak için (önceki oyunlar sancılıydı bu konuda) Platinum Games ile iş birliği yapmış Square Enix. Açıkçası iyi de bir karar almışlar çünkü oyun inanılmaz akıcı ve rahat oynanabilir hale gelmiş. Platinum Games ismi çok tanıdık gelmiştir eminim. Kendilerini Bayonetta (pek severim) ve Vanquish‘ten hatırlayabilirsiniz.
Oldukça akıcı olmuş demiştim değil mi? Akıcı olmak ile kalmıyor bir de animasyonları ile oldukça göze hoş görünüyor. Karakterimizin (adı 2B) sırtında taşıdığı o kendisinden büyük kılıcı kullanırken ilk başta yavaş hareket etmesi ve sonrasında kılıcın da aldığı hız ile üzerimize gelen onlarca düşmana geniş alan içerisinde oldukça yüksek hasar vererek savurmaya devam etmesi, gözlerimiz için tam bir şölen sunuyor.
Hatta önce sırtımızdaki diğer küçük kılıcımız ile hızlı saldırılar ile başlayıp sonrasında bu büyük kılıç ile saldırılarımızı birleştirerek zincirleme ve dur durak bilmeyen vuruşlar yapabiliyoruz. Üstelik oyun süresince yanımızda omzumuzun üzerinde uçan ufak droidimizin de ateş etmesini sağlayarak, çok çılgın ve oynanışı çok zevkli savaşlar verebiliyoruz.
Özetle aksiyon konusunda her şey oldukça akıcı ve hızlı hissettiriyor. Bu da oyundan aldığımız keyfin daha da katlanmasına sebep oluyor.
Sizin de bildiğiniz gibi Nier bir TPS oyunu demek isterdim ancak oyun sadece TPS olarak oynanmıyor. Yine akıcı ve farklı savaş, dövüş dakikaları yaşamamız için yapımcılar oyunun bazen kuş bakışı bir hal almasınıi bazen ise kameranın yan tarafa geçerek tam bir platform oyununa dönüşmesini sağlamışlar.
Tabii bütün bunlar yetmezmiş gibi bir de düşmanlarımızın üzerimize fırlattığı (ateş ettiği) kırmızı toplar var. Bu kırmızı toplardan o kadar çok atıyorlar ki kısa bir süre sonra ortam mermi cehennemine dönüyor (bullet hell denen oyunları hatırlarsınız). Bir yandan savaşırken bir yandan da üzerimize gelen bu toplardan kaçmaya çalışıyoruz. Minik drone sayesinde bu kırmızı toplara ateş ederek patlatma şansımızın olduğunu da belirteyim.
Nier Automata aynı zamanda RPG öğeleri de bulunduruyor. Demo esnasında ilk eğitim (tuşların gösterildiği) savaşından sonra 9S ile tanışıyoruz. Demo’da diyaloglarda herhangi bir seçim falan bulunmuyordu. İki karakterin kendi aralarındaki konuşmayı dinliyorduk. Demo bize oyunun hikayesi hakkında pek bir bilgi aktarmıyor. Sadece oyuna başlarken bir görev bildirgesi alıyoruz o kadar.
Fakat 2B ve 9S’in aralarındaki konuşmada geçen “eski dünya” sözü dikkatimi çekti çünkü Automata’da Nier’ın önceki oyunlarından bir kaç bin yıl sonrasını oynuyoruz, bakalım neler olacak. 9S da bizim gibi bir cyborg. Oyun boyunca verdiği bilgiler ve demo sonunda, boss savaşında bile bize yardım ediyor.
Son boss savaşından bahsetmeden de olmaz tabii ki. Bir saatlik demonun sonunda 2B aradığını buluyor ve demonun son boss’u olan dev robot ile kafa kafaya geliyor. Bu kısımda (ki bu kısım bana adeta WoW’da raid boss’u kesmeye çalışıyormuşun hissi yarattı) yine üzerimize gelen onlarca kırmızı toptan sıyrılmaya çalışıyoruz ve bir yandan da boss’un kafasına nişan alarak ateş ediyoruz. Dev robot iki dev testere şeklindeki kollarını üzerinde bulunduğunuz platforma vururken, altında kalmamak için uğraş veriyor ve ilk fazı tamamlıyoruz.
İkinci faz ise 9S’in kullandığı mech’i kontrol ettiğimiz kısım. Bu fazda ise kullandığımız mech ile yine dev robotun kolları ile yaptığı saldırılara dikkat etmemiz gerekiyor. Bunun yanında ise bize yolladığı güdümlü roketlerden sıyrılmamız da şart. Tabii bunu yaparken de yine suratına mermi yağdırmaya devam ediyoruz. Boss’un da düşmesi ile demo, son sinematiği sahneye sunuyor ve burada heyecan “şimdilik” bitiyor.
Kısacası demo, tam sürüm oyunun oldukça keyifli olacağına dair gerçekten umut verici içerik sunuyor. Ancak mükemmel demek için çok erken. Asıl eğlenceli ya da sıkıntıyı oyunun tam sürümü çıktığı zaman göreceğimiz gerçeğini kenara atmak olacak iş değil.
Ne demolar, beta’lar gördük… Her şeyin çok güzel olduğunu sandık ancak tam sürümde bazı oyunların facia olduğunu unutmadık. Şimdilik bekleyip görmekten başka çare yok. Ancak dediğim gibi demo umut vericiydi, beklediğimize değeceğini düşünüyorum. Bir aksilik olmazsa benim gibi aksiyon oyunlarını sevenlerin kaçırmaması gereken bir yapım olacak.