PLAYSTATION 3
Sony, ilk iki PlayStation’da olduğu gibi rahat değildi artık: Karşısında çok güçlü bir rakip, Xbox vardı. ılk olarak E3 2005’te bumerang şeklinde bir oyun kumandası ve krom ayrıntılı kavisli gri şık kasasıyla boy gösteren konsol, tasarım ve performans açısından oyuncuları tatmin edecek hemen her şeye sahipti. Blu-ray filmler oynatabiliyor, PlayStation 2 oyunlarını çalıştırabiliyor (daha sonraki sürümlerde bu özellik kaldırıldı), Cell işlemcisinin temelde oturduğu donanımıyla çılgın bir performans ve görüntü kalitesi sunuyordu.
Daha sonra TGS’de MGS 4: Guns of the Patriots gibi oyunlarla birlikte gösterilen konsol, bekleyenlerinin sabırsızlanması için her türlü olumlu özelliğe sahipti; ancak olumsuz özelliklere de sahipti aynı zamanda. İlk iki konsolunda çok ciddi rakipleri bulunmayan Sony, şimdi Xbox 360 ve Nintendo Wii ile kapışmak zorundaydı (hadi Nintendo Wii’yi ayıralım). İşin kötüsü firma, PlayStation 3’ü; Xbox 360’tan tam 1 sene sonra piyasaya çıkardı. Bu da, HD oyunlara geçmek için 1 sene bekleyemeyecek olan çoıu sabırsız oyuncunun Microsoft kanadına kaçmasına sebep oldu. Gerçi onları da orada ölümün üç kırmızı ışığı bekliyordu; ancak olan olmuş, kaçan kaçmıştı.
İlk olarak Japonya’da, PlayStation Network ile birlikte 11 Kasım 2006’da piyasaya çıkan PlayStation 3, 17 Kasım 2006’da da Kuzey Amerika’da raflarda yerini aldı. Ancak dünyanın geri kalanı biraz daha beklemek zorundaydı; konsolun çıkışı, bir sonraki senenin Mart’ına ertelenmişti çünkü. Bu da PlayStation 3’e ulaşamayan oyuncuların canını iyice sıkmaya elbette ki yetmişti.
Bu sırada kendisine nazaran (1499TL’ydi bize ilk geldiğinde, hatırlayın.) çok daha uygun bir fiyata sahip olan PlayStation 2, peynir ekmek gibi satmaya devam ediyor, PlayStation 3’ü bir anlamda gölgede bırakıyordu. Sony bu işe sevinse mi, üzülse mi biz bile karar veremiyorduk. Sony için PlayStation 3, tam bir karmaşa ve kaos haline gelmişti. Firma sürekli zarar ediyordu, her yerde PlayStation 3’ün firmaya olan deli zararından bahsediliyordu. Sony için “Çok büyük hatalar yaptı, pek çok yanlışı oldu.” haberleri dönüyordu. Bunlar kadar büyük sorun olmasa da bir diğer konu da, konsola oyun geliştirmenin çok zor olması gerçeğiydi. ışler pek iyi gitmiyordu, firma ne yapacağını şaşırmıştı…
Ancak tabi ki bu, öyle alelade bir marka değildi; PlayStation’dı. Sony bir yandan tepkilerle uğraşıyor, bir yandan işleri yoluna koymaya çalışıyor, diğer yandan da daha ince modelleri piyasaya sunuyordu. Firmanın bu süreci bu denli güçlü geçirmesinin en büyük sebebiyse, exclusive’leriydi. God of War, Uncharted, Heavy Rain, Beyond: Two Souls, The Last of Us, Little Big Planet, Puppeteer vs. daha nice oyun/seri, konsolu ayakta tutmaya yetiyordu. İşler son zamanlarda sanki o kadar da kötü gitmiyordu. Tabi ki bir yandan da oyuncular arasında PlayStation 4 çılgınlığı başlamıştı…
Şu anda da uygun bir seviyeye çekilen fiyatı, dehşet oyun katalogu ve sunduğu gayet yeterli performansıyla (ben de dahil-Mert) pek çok oyuncunun hâlâ sıfırdan satın aldığı bir konsol PlayStation 3. PlayStation 4’ün çok daha pahalı oluşu, oyun katalogunun yetersiz oluşu vb. gibi nedenlerden ötürü uzunca bir süre raflardan inmeyecektir konsol. Onu da en az PlayStation 2 kadar seviyoruz (en son rakamlara göre konsol, toplamda 80 milyon satmış En çok satan oyunu da, daha şimdiden 15 milyon satan GTA V).
