Oyunda ilerledikçe can sıkan tek şey savaşlar olsaydı keşke. Bölüm tasarımları ve hikaye de maalesef daha güzelleşmiyor. Sözde insanların yaşadığı bir şehirdeyiz, arada hatta yaşayan insanları da görüyoruz ancak nasıl bir şehir ki bu, sürekli bir binaların üstünde bir binaların içinde gezmeyi gerektiriyor? Normal karşılayabileceğimiz herhangi bir yol görmek zor, dükkanların hepsi günün her saati kapalı ve süs olsun diye oradalar. Zaten bölüm tasarımları da oldukça lineer, açık bir alana geldiğiniz anda anlıyorsunuz ki birazdan kavgaya gireceksiniz ya da boss savaşının zamanı geldi. Ben bu şehri tanımak, bu şehrin alanlarını daha çok görmek isterdim. Oyun sırasında zaten gideceğimiz yolun lineer olduğu yetmiyormuş gibi, bir de atlanabilecek her türlü nokta, tırmanılabilecek her duvar kenarı direk size gösteriliyor, kaçırmanız mümkün değil. Zaten çıkmanız gereken yere zıpladığında adeta Mario olan karakterimiz, bunun dışında ne zaman zıplamaya çalışırsanız gerçek bir insan olduğunu hatırladığı için herhangi bir hata da yapamıyorsunuz.
Oyunun müzikleri ve ses efektleri de tarzını yansıtacak cinsten, mesela comboları yapmaya devam ettikçe ritim ekliyorsunuz savaş sırasında müziğe, hasar aldığınız zaman birden müzik kayboluveriyor. Atmosferi oldukça hoş tamamladığını düşünüyorum bu efektin. Aynı şekilde oyunun arayüz dizaynı, efektleri falan da oyunun temasını hoş bir şekilde tamamlıyor.
İyi başlayan ancak kötü devam eden bir yolculuk Remember Me. Başta çok şey vaad ediyor olsa da hemen can sıkmaya başlıyor. Çok uzun da olmadığı için tema hoşunuza gittiyse oynamanızı öneririm, yoksa var olan vaktinizi başka oyunlara da ayırabilirsiniz. Ancak şunu kabul etmeliyim ki, oyunun kendisinden hoş bir RP setting’i çıkabilir,Cyberpunk olarak oynatılabilir, bunun için çok potansiyel sahibi. Yeter ki biraz yaratıcılık olsun, eldeki imkanlar iyi kullanılsın, oyunun kendisinde olmadığı gibi.
1 2