Bakalım Ubisoft önceki oyunlarında yaptığı hatalarından ders alabilmiş mi? Ghost Recon: Wildlands incelememiz sizlerle!
Tom Clancy’s Ghost Recon: Wildlands, Ubisoft‘un Ghost Recon serisinden çıkan en son oyun. Bu serideki tek açık dünya sistemine sahip oyun olması dolayısıyla bir ilki temsil ediyor. Wildlands, üçüncü kişi bakış açısından (TPS) bakarak oynanan bir oyun. Ancak silahımız ile hedef aldığımız zaman tekil kişi (FPS) görünüşüne geçebiliyoruz. Genel olarak oyuna baktığımız zaman Ubisoft, Far Cry ve Division gibi oyunlarından başarılı olan sistemleri bir araya getirerek başlı başına yepyeni bir oyun ortaya çıkarmış. Bakalım Ubisoft önceki oyunlarında yaptığı hatalarından ders alarak bu sefer beklentileri karşılayabiliyor mu?
Oyunun hikayesi 2019 yılında Bolivya’da geçiyor. Santa Blanca adındaki uyuşturucu karteli gitgide güç kazanıp ülke içerisinde ciddi anlamda nüfuz etmiş. Hatta Kartel, Unidad adındaki askeri birime maaş bağlaması ile operasyonlarını daha serbest yapabilir hale gelmiş. La Paz’daki Birleşik Devletler elçiliği bombalanır ve DEA ajanı Ricardo “Ricky” Sandoval kaçırılıp işkence edilerek öldürülür. Böylece kartelin etkisi ülke dışına çıkmaya başlayınca duruma el koymaya karar veren Birleşik Devletler hükümeti Kingslayer adı verilen operasyonu başlatır. Bu operasyonun amacı Ghost adı verilen elit özel harekat ajanlarının ülkeye gönderilip, Bolivya’daki yerel direniş kuvveti olan Kataris 26’ya yardım etmesidir. Böylece maceramız başlar.
Oyun haritası toplam 26 bölgeden oluşuyor. Her bölgede gittikçe zorlaşan ana görevlerin yanı sıra, yapabileceğimiz yan görevlerde bulunmakta. Yan görevleri yapmak, karakterimizin yeni yetenekleri almasını sağlayan kaynakları sağladığından es geçilmemesini tavsiye ederim. Tabii bu yan görevler sadece kaynak kazandırmıyor, bazı görevlerde etraftaki önemli noktalar hakkında bilgi alabiliyoruz. Bu önemli noktalardan silah modifikasyonunun yanı sıra aynı zamanda yetenek puanları da çıkabiliyor.