ZARİF OYUNCU
G-Sync’in neler getirdiğini, ne şekilde artılar sunduğunu gördük. Şimdi gelelim Asus ROG Swift PG278Q’ya…
Öncelikle şunu belirtmeliyim ki kutusundan olduğu gibi çıkan monitör, ayak kurulumuyla falan hiç uğraştırmıyor. Kutudan çıkarıp, bağlantılarını yapıp derhal kullanmaya başlayabiliyorsunuz. Biz de öyle yaptık ve videolarda gördüğümüz üçlü monitör sistemini devre dışı bırakıp kendisini inceleyene kadar tekli monitör sistemine geçtik. Bir nevi masamızda bir oyuncu cumhuriyeti kurduk yani (monitör biraz ağır bir de, 7kg kadar var).
Monitör hakkında ilk olarak söylemek istediğim şey, dehşet bir tasarıma ve üst düzey malzeme kalitesine sahip olduğu. Ayak kısmı ROG serisi oyuncu dizüstü bilgisayarları andıran PG278Q, kaide dibindeki halka şeklindeki kırmızı ışığıyla da güzelliğine güzellik katıyor. 6mm’lik çerçevesi de hem şık, hem de çoklu monitör kullanımında hayat kurtarıcı bir özellik. Tabi bu monitörden 3 tane almak için deli gibi zengin bir aileden geliyor olmanız ya da şans oyunu tutturmuş olmanız gerek. Onu da bir dipnot olarak yazalım buraya.
Monitörün ayak/kaide kısmının bir diğer güzel yanı da, istenen şekilde ayarlanabilmesi. Özellikle evde, insanların aşık olduğu bir markanın monitörünü kullanıyorum ve monitörün ayağı sabit! 1mm oynatamıyorum 23”lik monitörümü, kendim karşısında şekilden şekile girmek zorunda kalıyorum. PG278Q ise, benim yerime şekilden şekle girerek istediğim pozisyona göre milimetrik ayarlıyor kendini. Eh, Asus monitörlerin ayakları çoğunlukla kullanıcı dostu olmuştur zaten, burada da değişen bir şey yok.
Monitör, pivot pozisyonunda da kullanılabiliyor bu arada.