MEH…
Şunu baştan belirteyim. Yukarıda saydıklarım haricinde elime geçen ve uzun süre kullanma şansına eriştiğim (ve hâlâ kullandığım) Apple ürünleri iPhone 4S, iPad 2 ve son jenerasyon iPod Classic oldu (Tabi ki bunlar haricinde Apple’ın pek çok ürününü kurcaladım ve kısa süreliğine kullandım; ancak yine de onları kullanmış saymıyorum kendimi. Çok pahalılar (özellikle de Mac’ler konusunda tam bir kara cahilim mesela, o yüzden Mac Pro ve MacBook Air haricinde kalan Mac’leri bu yazının dışında bırakıyorum genel olarak. Zaten pek değiştikleri de söylenemez), satın da alamıyorum ne yapayım). Bunlar da, biliyorsunuz, Steve Jobs’un Apple’ının son eserleri. iPad aman aman bir değişim geçirmese de, iPhone çok değişti malumunuz. Peki nasıl bir değişim bu?
İnternette biraz dolaşırsanız, iPhone 4S’in en başarılı iPhone modeli olduğunu söylediğini görürsünüz pek çok insanın. Bu fikri ben de paylaşıyorum sonuna kadar. Hem tasarım, hem malzeme kalitesi, hem de sağlamlık açısından bu cihaz, bana kalırsa iPhone’un şimdiye kadar ulaştığı en tepe seviyedir. Daha sonra piyasaya çıkan iPhone 5 ve iPhone 5S gayet şık ve ince işçiliği olan cihazlar olsa da, kasa kalitesi bakımından oldukça kötülerdi. İnsanın cebine koyduğu telefon yamulur mu? Yamuluyordu işte. Ancak bahsettiğim gibi, şıklık ve işçilik bakımından oldukça iyilerdi.
Ya yeni iPhone 6’lar? Onlar nasıl olacak?
GELSİNLER BAKARIZ
Elbette elimize geçmeden bir şey diyemem, ancak yine de yeni modeller hakkında söylenecek bir şeyler var elbette. Olumsuz anlamda kasa kalitesi ve olumlu anlamda işçilik açısından selefinden bir farkı olacağını sanmıyorum mesela. Tasarım açısından durum ne?
Hem yeni iPhone 6’lar, hem de Apple’ın “açtığı yeni sayfa” Watch, tasarım açısından beni hiç ama hiç tatmin edemediler malesef. iPhone 5S, şu anki yeni tanıtılan iPhone’lardan kat kat daha başarılı bir tasarıma sahipti mesela. Daha şıktı, daha elit duruyordu; daha “Apple” duruyordu. Yeni iPhone’lar ise, daha bir Samsung-vari bir tasarıma sahip sanki. Burada asla Samsung’a bir taş attığımı düşünmeyin; ancak bu iki firma, tasarım anlayışı açısından çok farklı noktada duruyorlar. Sorun o. En azından akıllı telefon tarafında. Ya da “duruyorlardı” demeliyim. Neden mi?
iPhone 4S’in, 5’in ya da 5S’in önünde “Samsung” yazdığını bir düşünün. Çok eğreti dururdu değil mi Evet. Şimdi de iPhone 6 ya da 6 Plus’ın önünde aynı şekilde Güney Koreli firmanın ismini düşünün. Oldu gibi, değil mi? Hiç de kötü durmadı. Ee Nerede kaldı o zaman Apple’ın farkı Apple’ın ürünlerinin ele alındığı anda verdiği o his, o farklılık, o mükemmellik, o tasarım anlayışı? O kamera çıkıntısı nedir abi mesela? Kimse mi çıkıp “Bu çok kötü görünüyor be.” demedi Steve Jobs’un öyle eğreti bir çıkıntıya sahip telefonu o haliyle piyasaya süreceğini hayal edebiliyor musunuz?
Ben edemiyorum.
