Candy Crush Saga Mobil İncelemesi

Eğer son aylarınızı bir mağarada geçirmediyseniz, Candy Crush Saga’yı duymuş olmalısınız. Yok mağaracılıkla ilgileniyorsanız, bu süreyi bir kaç yıla uzatalım: Bejeweled’ı ve sayısız klonunu da bilmiyor olamazsınız! İşte Candy Crush bu “klonlardan” birisi. Ama pek çok klon sönüp giderken, bazıları klon olmanın ötesine geçiyor ve kendi ismiyle sivriliyor. Candy Crush da bu başarılı oyunlardan. Sonunda dayanamayıp incelemeye aldık!

Mağaralarla haşır neşir olma ihtimalinize karşı oyundan kısa bahsedelim. Karelere ayrılmış bir bölge (klasik olarak dikdörtgen de olsa, Candy Crush da çok değişik şekiller işin içine giriyor) ve her karede farklı renkte şekerler var. Bu şekerleri komşu karedekilerle yer değiştirerek üçlü bir sıra yapabilirseniz şekerler patlıyor ve size puan getiriyorlar. Kulağa kolay geliyor değil mi? Zaten her iyi bulmaca oyunu gibi, Candy Crush’a başlamak gerçekten de basit. Ama bir kere işin içine girdiniz mi, işte o zaman kurallar değişiyor.

Öncelikle farklı patlama türlerinin farklı sonuçları var. Mesela 4 tane yanyana patlatırsanız, patlayan şekerlerden birisinin yerine farklı bir şeker geliyor. Bu şeker patladığında tüm bir sırayı ya da sütunu patlatıyor. Eğer 5 tane patlatırsanız, yerini değiştirdiğiniz renge ait tüm şekerleri patlatan bir şeker çıkıyor. Eğer L harfine benzer 3e3 bir kenar-köşe kombosu patlatırsanız, bu sefer de alan patlamalı bir şeker çıkıyor. Bitmedi! Bu özel şekerler de kendi içlerinde beraber patlatıldıklarında farklı sonuçlar veriyorlar. Kısacası şekerler bile belli bir derinliğe sahipler.
Bununla da kalmıyor, bölümler de değişiyor. Mesela çevresindeki kareler patlayınca patlayan jöleler ya da patlamadığı sürece çoğalan çikolatalar var. Kimi bölümde bu jöleleri bitirmeye çalışıyorsunuz, kimisinde arada çıkan fındık gibi malzemeleri aşağı düşürmeyi, bölüm görevleri de değişebiliyor.

Öte yandan oyun bazen kendini tekrar etmekten kendini alamıyor ama bu da bu tarz oyunların hepsinde olan bir durum. Yapımcılar da bunu düşünmüş olacaklar ki, garip garip bölümler tasarlamışlar. Burada da oyunun benim en sevmediğim yönü ortaya çıkıyor: Garip bölümleri oynamaktan sıkılıyorsunuz, zira çoğu zaman aşırı zor ve şansa çok bağlı oluyorlar.

Herşeye rağmen Candy Crush Saga yüzlerce bölüm sunuyor ve ücret ödemeden herşeyi oynamanıza izin veriyor. Yapımcıların bölüm sayısını gittikçe artırdıklarını da ekleyeyim. Tüm mobil ortamlarda bulunmasının yanısıra Facebook’tan da oynanabilir olması, bölümlerin bulunduğu haritadaki alanlar arası geçişlerde gereken biletleri isteyecek ya da ekstra enerji/ek eşya dilenecek bol bol arkadaşınız olacağı anlamına geliyor!

Son olarak oyunun algılarımıza nasıl seslendiğine de bakalım. Candy Crush’ın bence en güzel yanlarından birisi de bu. Parlak ve kaliteli grafikler ve enteresan müziğiyle, oyunu sırf göz ve kulak zevki için bile oynayası geliyor bazen insanın. Hani İngilizce yazıyor olsak, “eye candy” diye kelime espirisi yaptıracak türden.

Günün sonunda Candy Crush Saga halihazırda fenomen olmuş bir oyun ve uzuuun, keyifli bir oynanış sunmakta. Eğer taş yerine şeker patlatmak istiyorsanız, daha iyisini bulamayacağınız kesin. Alternatif olarak diyet amacıyla kullanabilirsiniz, çünkü o zor bölümlerde emin olun çikolatadan nefret edeceksiniz!