Angry Birds’ün yaratıcısı Rovio Stars’dan yeni bir oyun, Juice Cubes. İlk bakışta Candy Crush’ı hatırlattığını söylemek lazım, ama oyun biçimi biraz daha farklı. Bu sefer blokların yerini değiştirerek eşleştirmeler yapmak yerine, mevcut bitişik blokları linkleyerek ilerliyoruz “Match 3+” diye geçiyor bu oyunların ismi bildiğim kadarıyla.
Her ne kadar MSN Messenger günlerindeki Bejeweled oyunu sayesinde “Match 3” oyunlarını çok sevsem de, Candy Crush hiç bir zaman beni mutlu edemedi, belki müziklerinden, belki de sürekli bana “Biraz daha hamle yapmak istiyorsan para vermeye ne dersin?” demesinden, ve Juice Cubes’da aslında tamamen aynı mantıkta, ama ben bayıldım.
Oyun yine bir harita üzerinde ilerleyerek geçiyor, yine belirli sayıda kaybetme hakkı tanıyor size, ve 5 kalbinizi de tüketirseniz, ya zamanın dolmasını bekliyorsunuz ya da Facebook’taki arkadaşlarınıza “Bana nolur kalp yolla” diye bildirimler yollamaya başlıyorsunuz. Ben şahsen sabırlı bir insanım.
Oyunda “Gold Bars” diye bir şey var, tahmin edebileceğiniz gibi gerçek $$$ ile alıp oyun içi “Zamanı durducu saat” ya da “Fazladan 5 hamle” gibi şeyleri satın almanızı sağlayan bir para birimi. İlerlerken bir defasında bana 8 tane gold bar verdi, hemen sonraki adımda ise “Haritada ilerlemek istiyorsan bana 8 gold bar ver” dedi. Hoş. Elbette vermeyip haritaların aranmasını da bekleyebilirsiniz, bir arama 8 saat sürüyor, 3 harita gerekiyor, bazen harita da çıkmıyor. Kısaca oyunu oynayan sizden başka 3 arkadaşınız daha olmasını isteyeceksiniz ilerleyebilmek için.
Oyunun oynama kısmı ise eğlenceli, henüz benim karşımda 3 tane farklı oynama biçimi var, haritada ilerledikçe yenileri de çıkabilir muhtelemen. Bunlardan biri bütün kumları temizlemek, yine Candy Crush’taki jöleleri temizlemek ile aynı şey. Diğeri kovaları aşağı indirmek, bu da kirazları aşağı indirmek şeklinde vardı yanlış hatırlamıyorsam. Bir de belirli bir zaman ya da hamle içerisinde en az şu kadar puan toplamak. En kolayı da bu. Zaman sınırlaması olan haricinde hamle sınırlaması hep var tahmin edeceğiniz gibi, ve bu oyunda da 3’ten fazla eşleştirme yaptığınızda bombalar üretiyorsunuz. Benim özellikle hoşuma giden kısımı, bu bombaların birbirleriyle kombinasyonlarının farklı etkileri olması. Sütunu ve kolonu patlatmak, büyük bir kare şeklinde alan patlatmak ya da alandaki bütün çilekleri patlatmak gibi. Evet bir de, Candy Crush nasıl sevimli şekerlerle bezeli bir oyunsa bu da sevimli meyvelerle bezeli bir oyun.
Son olarak da Play Store üzerinden Achievement’lar mevcut, ben 4 tanesini açabilmişim, ama bunları açmak oyun içerisinde bir işe yaramıyor sanırım. Sadece oyundan sıkılmaya başladığınızda “20 achievement’ın 18’ini tamamlamışım, bari biraz daha oynayayım” demek için itici güç sağlıyor olmalı. Ya da google+’ınızda ekli olan arkadaşlarınıza “Bak ben nasıl da yaptım” demek için olabilir. Ama google+ kullanan varsa tabi.
Çok da ayrıntılı bir incelemeye gerek yok diye düşünüyorum, Candy Crush seven herkese tavsiye ediyorum, bunu da seveceksinizdir, neredeyse aynı şey, sadece oynama biçimi azıcık farklı, Candy Crush sevmeyenlere de “Ben de sevmiyordum, ama bunu sevdim” demek istiyorum. Oyun Android ve iOS işletim sistemleri için ve Facebook’ta mevcut ve “Gold Bars” almadığınız sürece de tamamen ücretsiz, iyi eğlenceler!