MOBA dünyasına yeni bir nefes! Crytek imzalı Arena of Fate’in kapalı betasını inceledik!
Roller
Arena of Fate seviye alma sisteminde diğer MOBA’lardan biraz farklı bir şekilde karşımıza çıkıyor. Öncelikle maça karakterimizin rolünü ve 2 seviye özelliği seçerek başlıyoruz. Raider, Breaker, Laner, Keeper, Roamer, Sweeper, Sieger olmak üzere 7 adet rol seçeneğimiz bulunuyor. Rollerimizden kısaca bahsedecek olursak; Raider, rakip kuleler altında daha hızlı hareket etmemizi ve daha yüksek hasar verebilmemizi sağlarken, Breaker tam bir lane itici kuvvete dönüşerek, kulelere daha fazla hasar vermemize imkân veriyor. Eğer savunma taraftarı bir oyun sergilemek istersek, dost kuleler altında daha az hasar almamızı ve daha yüksek hasar vermemizi sağlayan Keeper imdadımıza yetişiyor. Laner daha fazla altın kazanarak hızlı seviye almamızı, Sweeper yaralı düşmanların işini daha kolay bitirmemizi, Sieger ise takımımız için tam bir tank rolü üstlenerek, kulelere karşı daha avantajlı bir konuma gelmemizi sağlıyor. Son olarak Roamer ise combat dışında daha hızlı hareket etmemizi ve harita üstünlüğü kurarak rakipleri avlamamızı sağlayan bir rol olarak belirlenmiş. Bahsettiğim bu roller bütün karakterler için sabit olarak belirlenmiş ve oyuncuyu “tek karakter-tek rol” zorlamasından kurtarmak hedeflenmiş. Rolümüzü seçtikten sonra sırada seviye özelliklerimizi seçmek var. Burada vereceğimiz karar seviye başına kazandığımız atak hızı, kritik şansı, can miktarı gibi etkileyerek, karakter yapısını biraz daha çeşitli hale getiriyor. Ancak her ne kadar bu roller ve özellikler bütün karakterler için seçilebilir olsa da, tahmin edebileceğiniz gibi verimleri karakterden karaktere değişiyor. Bu yüzden oyun başında karakterinize uygun seçimler yapmakta fayda var yoksa güzelim özellikleri heba etmeniz işten bile değil.
Rolümüzü ve seviye özelliklerimizi seçtiğimize göre sonunda oyuna başlayabiliriz. Karakterlerimiz, biri pasif olmak üzere 5 yetenekle sahaya giriş yapıyorlar. 2. seviyeye ulaştığımızdaysa 6. yeteneğimiz olan Action kararını vermemiz gerekiyor. Action seçenekleri, etrafımızdaki rakipleri yavaşlatmak, yakındaki müttefikleri ve kendimizi iyileştirmek, başka bir kuleye ışınlanarak acil durumlara yetişmek gibi tamamen combat tabanlı yeteneklerden oluşan 7 çeşide sahip. Sonraki 5 seviyedeyse üçü Power, ikisi Special olmak üzere yeni geliştirmeler seçmemiz gerekiyor. Power seçimleri tamamen stat temalı, ekstra atak hızı, zırh, can kazanma gibi klasik özelliklerden oluşurken, Special’lar oyunun yapısını oldukça etkileyen pasif yeteneklerden oluşuyor. Bu pasifler arasında daha hızlı can yenileme, zırh kırma, daha fazla yetenek hasarına sahip olma, yavaşlamış/sersemlemiş rakiplere daha fazla hasar verme gibi seçenekler bulunuyor. İşin güzel yanıysa bu özelliklerin hiçbirini sırasıyla seçmek zorunda olmamamız. Yani “3.seviyeye geldin buradan seç”, “Ooo 5 olmuşsun! Al sana hediye bir Special!” gibi durumlar söz konusu değil. Oyuncu tamamen serbest bırakılarak duruma göre karakterini şekillendirmesine ve istediği seviyede, istediği özelliği seçmesine imkân verilmiş. Peki, olmuş mu? Gayet de hoş olmuş!