Battlefleet Gothic: Armada Beta İncelemesi

Bol aksiyonlu Warhammer evreninde bir uzay macerası! Battlefleet Gothic: Armada’nın Beta’sını test ettik! Detaylar incelememizde!

O kadar savaş dedik ama detaylara bir türlü inemedik. Battlefleet Gothic Armada, savaş haritası olarak klasik, karelere bölünmüş bir tahta sunuyor bize. Haritanın bazı noktalarında gemilerimize ağır hasar verebilen mayınlar ve rakipten saklanabileceğimiz gaz bulutları bulunuyor. Açıkçası hem uzayın rassal bir bölgesine serpiştirilmiş mayınlar, hem de belki de ülke büyüklüğündeki bir geminin, teknoloji uzayda fink atacak kadar gelişmişken, bulutlarda saklanması oldukça saçma. Ancak maksat taktiksel seçenek sayısını artırmak düşüncesiyle, ikisi de rahatça kabul edilebilir özellikler. Savaş stilleriyse oldukça çeşitli. Dilerseniz klasik bir şekilde uzaktan rakibinizle atışabilir, dilerseniz tayfanızı minik gemilerle yollayıp fetih savaşını seçebilirsiniz. Aslında bu örnekler için oldukça klasik iki yöntem demek daha uygun olur, zira oyundaki savaş seçenekleri oldukça çeşitli. Özellikle oyunun çıkışıyla birlikte yeni harita seçeneklerinin de ekleneceğini düşünürsek, onlarca farklı stratejiye şahit olmamız işten bile değil.

Çoklu oyuncu modundaki oyun arama sistemiyse oldukça hızlı. Savaşacak ekibimizi kurma ve rakip bulma süreci yaklaşık olarak bir dakika sürüyor. Ancak Beta testçilerinin azlığından mıdır, yoksa sistemdeki sıkıntıdan mıdır bilinmez, eşleştirme sisteminde ufak bir pürüz dikkatimi çekti. Oyuna yeni başlamış ve sadece senaryo bölümlerini oynamış bir çaylak olarak adımımı attım çoklu oyuncu kısmına. İlk eşleştirmemde karşıma gelense nispeten daha tecrübeli kabul edilebilecek 10. seviye bir arkadaştı ve bu durum sonraki denemelerde de benzer bir görüntüyle sonuçlandı. Oyuncu seviyesi yalnızca oynanan süreyi gösterse, bu durum görmezden gelinebilir ancak Battlefleet’te durumlar hiç de o kadar basit değil. Biraz önce bahsettiğim gibi kazandığınız veya kaybettiğiniz her savaşın sonunda performansınıza göre “Şöhret” adı verilen bir puan türü kazanıyor, gemilerinizi bu puan sayesinde geliştiriyorsunuz. Haliyle ne kadar çok oyun o kadar çok “Şöhret”, ne kadar çok “Şöhret” o kadar çok seviye demek. Açıkçası eşleştirme sistemindeki bu sıkıntı strateji oyunlarıyla bolca haşır neşir olan beni pek etkilemedi ama türe yeni olanları zorlayacağı kesin. Umuyorum oyunun çıkmasına sayılı günler kalan şu günlerde, Tindalos ekibi bu sıkıntıyı pas geçmez ve çözümünü çıkışa yetiştirebilirler.

Son olarak görsellere de ufak bir bakış atarak yazıyı noktalayalım. Battlefleet, her ne kadar gemi tasarımları, ara sahneler ve yüklenme ekranlarıyla oldukça güzel bir etki yaratıyor olsa da oyun içi çok da ahım şahım değil. Savaş haritası uzaydan çok bir masaüstü oyun, gemilerse oyuncak asker havası uyandırıyor. Bu yüzden arka plandaki güzelim kara delikler, toz bulutları, takımyıldızları ve daha birçok gök cismi, kaliteli görsellerden çok duvar kağıdı seviyesinde kalıyor. Ne yaparsanız yapın kendinizi uzayda savaşan bir komutan olarak değil, sıradan bir strateji oyuncusu olarak hissediyorsunuz. Aslında bu konu hakkında sayfalarca yazabilirim ama bırakalım detaylar ana incelememize kalsın. Battlefleet Gothic Armada bu ay içinde aramıza katılacak, bizse incelememizle yine burada olacağız. O zamana dek elveda!