Mirkelam misali “bu yüzden her gece ben…”
Sevgili The Creative Assembly, yapay zeka konusunda da bir hayli çalışmış. Gerçekten Alien’ın ne yapacağını kestirmek çok zor. Biz kapı arkasında saklanırken, Alien resmen üzerimize yürüyor ve doğal olarak nefesimiz bile onun dikkatini çekebiliyor. Bununla kalmayıp “haydi havalandırmadan kaçayım” derken, altımızdan fırlayabiliyor veya dolabın içerisinde saklanırken dikkatsizce çıkardığımız bir ses yüzünden, metrelerce öteden at gibi koşmaya başlıyor! Bunu geçtim, sürekli aynı dolapta da saklanamıyoruz. İkinci veya üçüncü kez aynı noktaya saklanmaya çalıştığımızda “seni gidi çakkaaal” dermişçesine pençelerini ağzımızın ortasına yapıştırıveriyor.
Yapımcı firma sadece tek bir Alien’la değil, aynı zamanda gördüğü her canlıyı öldürmeye programlı olan başka robotlarla da başımızı belaya sokuyor. Bu noktada insanlar ve androidler olarak iki farklı yapay zeka ile mücadele ediyoruz. Ancak insan yapay zekası konusunda firma, gerçekten başarısız bir iş çıkartmış (belli ki tüm kaynaklarını Alien ve androidler üzerine odaklamışlar). Kısa sürede hangi hamleyle bize karşılık vereceklerini anlayabiliyoruz. Ancak androidlerin yapay zekaları, insanlara nazaran daha başarılı. Working Joe isimli androidler Alien’ın ortaya çıkmasıyla tamamen değişiyorlar. Kimisi önüne gelen her canlıyı yok ederken, kimisi olduğu yerde kalabiliyor. Unutmadan belirtmekte fayda var, Working Joe’lara yakın mesafe silahlarıyla saldırmayın. Gerçekten can yakabiliyorlar ve çok ses çıkartıyorlar. Molotof ve EMP gibi silahların yanında, bol mermi harcayarak onları tuzla buz edebilirsiniz. Şimdi bu noktada diyeceksiniz ki “Ateşli silah daha çok ses çıkartmaz mı?” Haklısınız. Ancak şunu da unutmayın ki yakın mesafeden mücadele ederken ensemizdeki Alien nefesi hiç de hoş olmaz. Uzaktan saldırdığımızda hiç yoktan kaçacak zamanımız oluyor.