Oyun boyunca genel yapılanmayı yol kenarlarını çeşitli bölümlere ayırarak gerçekleştiriyoruz. Bu yapılanma ticari işletmeler için mavi, konut yerleşimleri için yeşil ve endüstriyel yapılar içinse sarı renk ile belirlenmiş durumda. Bölge planlamasını yaptıktan sonraysa, yerleşim yerlerini belirli üretim ve sanayi kollarına ayırabiliyoruz. Bu sayede bir bölgenin sadece tarımsal faaliyetlerle ilgilenmesini sağlarken, başka bir bölgenin sadece endüstriyel üretimler yapmasını ayarlayabiliyoruz. Bu görev dağılımıyla birlikte tüm şehrin kontrolü biraz daha kolay bir hale bürünmüş, daha verimli bir hale gelmesi sağlanmış.
Cities Skylines, detaylı olduğu kadar kolay anlaşılabilir bir finans bölümü sunuyor bize. Gelir-gider tablolarına, halktan, işletmelerden ve fabrikalardan alacağımız vergi oranlarına, farklı bankaların sunduğu kredi imkânlarına, çeşitli bütçe yönetim kararlarına ve benzeri birçok konuya bu bölüm sayesinde erişebiliyoruz. Yapımcı ekip, oyuncuyu fazla detaya boğmadan, tadında bir finans yönetimi sunarak, kritik kararların kolaylıkla verilebilmesi ve sonuçlarının görülebilmesi açısından güzel bir adım atmış. Cities Skylines, her ne kadar bu özelliği ile diğer Paradox yapımlarının derinliğini seven kitleyi biraz üzecek olsa da, birçok oyuncu için oldukça yeterli bir noktada bulunuyor. Buna ek olarak finansla uğraşmayı sevmeyen, sadece hayalindeki ütopyayı yaratmayı hedefleyen oyuncular da unutulmamış. Para ve yapı kısıtı olan ana oyun yapısının yanında, sınırsız paraya sahip olabileceğiniz veya tüm haritanın ve yapıların başlangıçtan itibaren erişilebilir olduğu çeşitli oyun modları da seçenekler arasında sunulmuş. Bu sayede oyuncuların kendilerini özgür hissetmeleri ve yaratıcılıklarını konuşturmalarının da önü açılmış. (100 kişilik şehirlere havalimanı yapılması da dahil.)