Uzayda, birden çok uzak gezegenlerde mahsur kalmış bir astronotun mücadelesini anlatan Corpse of Discovery, macera türünü farklı bir şekilde sunuyor. Detaylar incelememizde.
Kızıl, uçsuz bucaksız, toz ve kayadan ibaret olan gezegende yer çekimi çok az olduğu için bir zıplayışla 10 metre sıçrayabiliyorsunuz. Ayrıca gezegenin atmosfer tabakası ince olduğu için, güneş radyasyonundan kızarmamak için giysimizde bir kalkan bulunuyor. Kalkan sadece bir süreliğine dayanabildiği için güç seviyesi düştüğünde gölgeye çekilip tekrar şarj olmasını beklemeniz gerekiyor. Uzay aracından çıktıktan hemen sonra Corps şirketine ait AVA isminde yapay zekası bulunan, küre biçiminde, havada süzülen ufak bir yardımcı robot buluyoruz. Bu robot bize güncel durumları, şirketten bilgilerini, görevle ilgili talimatları ve ipuçları vermekle yükümlü. Sürekli şirket ve kapitalizm propagandası yapması dışında oldukça yararlı bir cihaz. Sizi kendi düşüncelerinizle ıssız bir gezegende yalnız ve çaresiz hissetmenizi engellemek adına robot da olsa konuşan birinin olması rahatlatıcı. Bir de dakikada bir sürekli olarak, bu işi yaparak kendinizi ve ailenizi onurlandırdığınızı, çok para kazanarak yaşamınızın geri kalanını çok rahat bir şekilde idame ettireceğini söyleyerek, göreve olan bağlılığınızı artırmak da bir diğer sorumluluğu.
İlk görev; işaretleme cihazlarını gezegenin belirli yerlerine yerleştirerek gezegen hakkında coğrafi ve fiziki özellikleri hakkında bilgi toplamak. Çoğunlukla çorak arazilerde koşup zıplayarak, dağ bayır aşıyorsunuz ve cihazları konumlarına yerleştiriyorsunuz. Bunları yaparken AVA da yanınızda hala sizi yatıştırmakla, işlerin iyiye gideceğini ve hala çok parayla ailenizin yanına döneceğinizi söyleyerek avutmakla meşgul oluyor. Son cihazı yerleştirdikten sonra da asıl bombayı patlatıp herhangi bir kurtarma ekibiyle irtibat kuramadığını, kimsenin gelmediğini ve gezegende tek başımıza ölüp gideceğimizi söylüyor. Ben “bu kadar da patavatsızlık olur mu” diye düşünürken ekliyor “ailen seninle gurur duyacak ve para içinde sefa çekecek”. Hemen akabinde Mass Effect’deki Geth’lere benzeyen tasarımıyla havada uçan kara bir yaratık tüm radyasyon kalkanımızı emerek bizi bayıltıyor ve kendimizi uzay aracında sanki hiçbir şey olmamış gibi uyanırken buluyoruz.

İlk görevi tamamladıktan sonra araca geri dönerken karakterimizin gördüğü imge. Sanki olayların ne kadar garipleşeceğini haber veriyor gibi.
Şirketten ve ailemizden gelen mesajları tekrar dinleyip ana bilgisayarda yeni görev hakkında bilgi aldıktan sonra uzay kıyafetini tekrar giyip dışarı çıkıyoruz. O da ne? Etrafta oldukça renkli bir bitki örtüsü ve tamamıyla farklı bir gezegen. Onun dışında her şey aynı, geminin ve enkazın bulunduğu konum dahil. Bu sefer elimize hologrofik bir harita veriliyor ve bu gezegendeki canlıları araştırmamız isteniyor. Yani yine ayak işi yapıyoruz. Çimenlerin ve otların arasında yürüyor, koşuyor ve zıplıyoruz. Oyunun daha önce oynadığım oyunlardan farklı olduğunu o zaman anlamıştım. Daha önce keçi, traktör ve tren simulasyonu oynamıştım ama yürüme simulasyonu oynamamıştım. Ayrıca bu görevde de o garip kara şekilli yaratıkların havada süzülüp, sanki yerde bir şeyler arıyormuş gibi dolaştıklarını göreceksiniz. Eğer yakalanırsanız göreve tekrar başlıyorsunuz haberiniz olsun.