“Binlerce yıllık insanlık tarihinde kıyamet bana denk geldi arkadaş, böyle talih olur mu ya?”
Los Perdios’da mahsur kalan diyerek yukarıda altını çizdiğim konuya dönmek istiyorum. Bir önceki oyunda zombi salgınından çok “Mango’da indirim var koşun” lafını duymuş insanlar gibi AVM’de bir oraya bir buraya koşturduğumuz Dead Rising’de bu defa daha bir açık dünya konseptiymişcesine geniş haritaya sahibiz. Girilecek çok fazla ev, kurcalanacak çok fazla eşya, üretilecek çok fazla kombinasyon var fakat bunların tamamını yapmak için neredeyse hiç zaman yok! Geriye doğru sayan süre sizi oyun içerisinde her defasında sıkıntıya sokuyor. Ne zaman TAB’a bassanız, kenarda çıkan süre sizi psikolojik baskı altına alıyor. Yan görevler, alan görevleri ve ana görev akışı harita ile öyle bir iç içe geçmiş durumda ki… Of yani, o derece et ete dip dibe. Her an ana göreve gidiyorken etrafta başka bir alan görevine girişebilirsiniz. O kadar çekici geliyor ki bu kaos size, tüm dünyayı bi kenara bırakıp 3-5 zombi daha tekmelemek için can atar vaziyette buluyorsunuz kendinizi. Bu arada tekmelemek dedim fakat elinizde kesici silahlar var ise, grafik motorunun güzelliklerini burada tam olarak görebilirsiniz. Misal ben katana bulduğumda karşımdaki zombiyi sol kulağından sağ el bileğine kadar ikiye ayırmıştım tek darbede cörk diye. Çok da keyifliydi. Bir başkasının sol elini kesmiştim yanlışlıkla. İstemeden olmuştu, belden ikiye bölmeyi hedefliyordum…
Bu defa daha da iyi çalışmışlar görsellik ve oyun motoru konusunda. Birbirini taklit etmeyen ölümler ve aksiyonlar yaşıyorsunuz. Araca bindiğinizde bu konuyu daha da iyi anlıyorsunuz. Asla tekrar eden bir şekilde aracın üzerine tırmanmıyor zombiler. Kimi sağdan geliyor, bir başkası soldan. Bazısının eli takılı kalıyor metrelerce üzerinde sallanıyor arabanın… Aksiyon böyle sürüp giderken görevler boyunca Boss kapışmaları ve tarafsızmış gibi gözüken ama zombi istilasını fırsat bilip kendi bayrağını dikmiş kişilerle de mücadele ediyoruz. Zaten etrafta bir sürü zombi varken bi de bu istilacılarla kapışmak haritanın sıkıcı ve lineer olmasının önüne geçiyor. Şunu da eklemek istiyorum, haritanın büyük kesiminde ara yükleme yapılmadan elinizi kolunuzu sallayarak gezip görev yapabiliyorsunuz. Bu gerçekten çok güzel bir detay olarak oyuna yansıyor.