Beklediğimiz gün geldi. DooM geri döndü. İstediğimiz, beklediğimiz gibi bir dönüş mü yaptı yoksa DooM 3’ün çarptığı duvara mı çarptı? Cevap incelememizde.
Oyundaki önemli olaylardan bir tanesi de Nestler. Tamin edeceğiniz üzere sevgili dostlarımızın mekana gelmek için kullandıkları minik portallar. Bunları yok ettiğimiz zaman tahmin edeceğiniz üzere o esnada daha çok iblisin gelmesine sebep oluyorlar. Ancak mevcut iblisler ile birlikte ekstra olarak gelenleri de yok ettiğimiz zaman bölgeyi temizlemiş oluyoruz. Bir çok bilgi gibi Nest’ler hakkında derin bilgiye yine Codex’i açarak ulaşabilirsiniz.
Nest’leri temizlerken etrafınıza dikkatli bakın Power-Up‘lar bulacaksınız. Oyunda bir çok farklı Power-Up bulunuyor. Haste ile hızlı hareket edebiliyor, Quad Damage ile normalden dört kat daha fazla kasar verebiliyoruz. Berserk ile silahlarımıza ihtiyacımız kalmadan (Favorim berserk) karşımıza çıkan bir iblisin ne kadar kuvvetli olduğunu gözetmeksizin tek yumrukta kafasını yumurta gibi kırıyoruz ya da ortadan ikiye kağıt gibi yırtıyoruz. Bir de Invulnerability var bu Power-Up sayesinde ise belirli bir süre hiç bir şekilde hasar almıyoruz.
Her şey çok güzel, grafikler, sesler, müzikler, dolu dolu codex, geliştirmeler falan ancak oyunda hoşuma gitmeyen bir kaç nokta da yok değil. Öncelikle savaşlar konusunda sevemediğim bir nokta var o da sürekli olarak oyunun bir bölgeye gir, bölge kilit altına alınsın, iblisleri temizle, bölgedeki kilit kaldırılsın şeklinde ilerliyor olması.
Bunun yanında da gelen iblisleri sürekli olarak kademe kademe zorlaşıyor olması. Yani önce en düşük seviye olan Impler ile başlıyor, temizledikçe daha zorları geliyor ve daha zorları geliyor. Bu durum sanki bana dalga dalga gelen düşmanları temizlediğimiz oyunları anımsattı. Diyeceksiniz ki o kadar mı rahatsız oldun. Hayır ancak beni o bölgede sanki bir arena’da tutması ilk başlarda bir garip hissettirdi. Sonradan alıştım ama keşke kilit altına alınma mevzusu sürekli olmasaymış.
Tabii bu arada kilit altına alınsa bile savaştığınız bölgeler nispeten geniş ve dizayn olarak stratejik oynanabilecek şekilde tasarlanmışlar. O nedenle de yine bölüm tasarımlarını yapanların hakkını vermem gerekiyor.
Oyunda bir diğer başarılı bulduğum nokta ise bölümler içerisinde kaybolmanıza engel olması. Eğer çok alışkın değilseniz DooM’da bölümler içerisinden çıkışı ararken kaybolmak pek mümkün. Ancak bu sefer şöyle güzel bir detay yapmışlar. Hem takip edebileceğiniz bir pusula hem de yolu takip eden zıplayıp çıkabileceğiniz platformlar için yeşil ışıklar yerleştirilmiş. Üstelik o kadar homojen yapmışlar ki hiç göze batmıyor, ben buradayım diye bağırmıyor. Bir çok oyunda acayip sinir olduğum bu durumun üstesinden güzelce gelinmiş. “Müdür gel, gel, buradan çıkacaksın bak kocaman işaretledim, üstelik hiç homojen değilim. Nasıl da sırıtıyorum buradan” diye bağırmıyor.
Bir diğer sevmediğim nokta ise Boss savaşlarının normal savaşlardan daha kolay olması (tamam DooM 1 ve 2’de de kolaydı da) ne bileyim insan daha zorlu bir şeyler bekliyor. Boss’un saldırı sistemini öğrenince çok kolay. Belki bir kere ölürsünüz o da ne olacağını bilmediğiniz için aniden alacağınız bir iki hasar ile ölmeniz olacaktır. İkinci denemede geçeceksiniz.
Son olarak söyleyebileceğim oyundan bu kadar umutlu değildim. Evet Wolfenstein oyunları ile bizi şaşırtmışlardı ancak çıtayı bu kadar yükselteceklerini düşünmemiştim. Şu an için Steam’den direkt alırken çok pahalı, gidin uygun fiyatla benim gibi Kinguin‘den edinin derim. Bu oyun kaçmaz.
Cehennemde görüşürüz!
[vc_row][vc_column][review_summary title=”DEĞERLENDİRME” summary=”Doom sonunda başarılı şekilde döndü. Doom 3’ü unutun. Macera yeniden başlıyor.” positives=”Göz alıcı grafikler
Gaz müzikler
Dolu dolu içerik
Başarılı optimizasyon
Glory Kills” negatives=”Fazla kolay boss savaşları
Bazen savaşların kendini tekrar ediyormuş hissiyatı”][/review_summary][/vc_column][/vc_row]