Buyrun size Escape Dead Island oyununu sevmek ve nefret etmek için bir miktar sebep.
Oyun boyunca ana karakterimiz Cliff’i kontrol ediyor ve adanın başına gelenleri çözmeye çalışıyoruz. Yavaş yavaş Geopharm firmasının yaptığı bilimsel araştırmaları ve deneyleri açığa çıkartıyoruz. O arada tanıştığımız Xian Mei, önceki Dead Island oyunlarından tanıdığımız ve seçerek oynadığımız karakterlerden biri. Kendisi bize burada, tüm diğer olaylardan önce araştırma için geldiği adada yardımcı olmaya çalışıyor. Cliff adaya düştüğünden beri garip hayaller görüyor. Bu hafiften delirme hikayesi, önceki Dead Island oyunlarına göre güzel bir farklılık. Ne yazık ki bu mekanik yeterince kullanılmamıış, 1-2 saat gezince ancak bir hayal görüyor Cliff ve bu kadar aralık verilmesi “Yaşadıklarım gerçek mi, hayal mi?” sorusunu sıklıkla unutmamıza ve aksiyona yoğunlaşmamıza yol açıyor.
Ön incelemede ne demişiz: “Oyunun başlarında zayıf olduğumuz gibi, gezebileceğimiz alan da sınırlı. Ama bir kez gerekli ana malzemeyi (tornavida, tırmanma çengeli, ip, el feneri veya gaz maskesi gibi) toplayınca, zombileri halledebilir ve diğer bölgelere ulaşabilir hale geleceğiz. Böylece önümüze yeni alanlar açılacak.” Zayıf başlayarak zamanla güçlenme ve çeşitli malzemeleri toplayarak yeni alanlar açmak, belki de Dead Island’ın devasa ve en baştan her yere gidebildiğiniz haritaları ile gözü korkanlar için burada daha uygun bir yöntem olabilir. Ama Escape Dead Island’ın çok ciddi bir sıkıntısı var. Oyun alanı pek büyük değil ancak o kadar küçük de değil. Haritanın bir ucundan aldığınız bir ipi, haritanın başlangıç alanında kullanıp bir yere inmeniz lazım ve tüm haritayı baştan aşağı geriye koşturuyorsunuz veya el feneri buluncaya kadar bazı alanların kararması ve oralara giremeyişiniz gibi can sıkıcı ayrıntılar var. Arada tekrar tekrar respawn olup uğraştığınız zombiler de cabası. Bu tür kendini tekrarlardan sıkılıyorsanız, bu oyuna hiç bulaşmayın derim.
Oyun, bir sürü şeyi çok basitleştirmiş ve ayrıca akıcı bir oynanış sunmuş. Dead Island’ın önceki oyunlarında toplayabileceğiniz zibilyon tane nesne, üretebileceğiniz yüzlerce kombinasyonda silah vardı ve seçenekler arasında boğulma tehlikesi atlatıyordunuz. Bunu da sevenler var (bendeniz gibi) tabii… Escape Dead Island’da ise 4 inventory slotu var, her birine belli bir nesne konulabiliyor, bir yakın dövüş silahı, bir ateşili silah, bir ekstra nesne ve bir fotoğraf makinesi (sonraki sayfada ne işe yaradığını anlatacağım) slotu var. Fakat oyun size kolaylık yapayım derken sınırları aşıp biraz aptala bağlamış. Etraftan hiçbir nesne toplayamıyorsunuz, silahlarınız ise belli aralıklarla bulacağınız (tabii ekstra gezinip bulabilirseniz) noktalarda bir üst versiyona, otomatik olarak geçiyor. Sırt çantasını, tonla silah çeşidini falan unutun yani.