Son olarak notlarımdan geriye kalan, hoşuma gitmeyen olumsuz noktalardan da madde madde bahsedeyim.
– Oyunda zıplama, engellerden atlama, duvardan sıçrama, merdivenlarin kenarından aşağıya inmece yok. Oyun sizin nereye gitmenizi isterse, ancak oraya kadar gidebiliyorsunuz. Resmen rayda giden tren gibisiniz.
– Bir bölgede baktınız hiç zombi yok, oh rahatsınız… Hayır, değilsiniz! Çünkü eğer oyunda orada zorlanmanız gerekiyorsa, bölgeye (ve burnunuzun dibine) anında zombi ışınlanıyor. Uzay Yolu dizisindeki Atılgan’dan ışınlanır gibi. Evet, böyle bir şey var oyunda.
– Oyun bazı kapalı alanlarda sizi (çok saçma şekilde) kilitliyor ve oradaki görevi tamamlayıncaya kadar da bölgeyi açmıyor. Hadi hayal görüyoruz desek neyse ama dediğim gibi, bu hayal konusu iyi işlenmemiş ve kopuk kopuk oluyor.
– Oyunda gezindikçe ilk yardım çantaları topluyorsunuz. Bu çok güzel tabii, çünkü sağlık barınıza ek yapıyor. Ufak bir sorun var, oyunda sağlık barı yok! Zombiler size saldırınca, modern FPS oyunlarındaki gibi ekranın kenarları biraz kan oluyor. Uzak durur, saklanmayı başarır ve sakinleşirseniz geçiyor. E hani sağlık barı?
– Oyundaki mekanlarda masalar ve masalarda bazen bilgi toplamak için kurcaladığınız bilgisayarlar var. Ama oyunu çizgi roman gibi yapalım derken biraz abartmışlar anlaşılan. Çünkü klavyeler ve mouse’lar orantısız çekilde kocaman. Elinizden büyük mouse mu olur yahu, az göz nizam lütfen?
– Oyunda özellikle parçalamanız gerekmeyen hiçbir şeye zarar veremiyorsunuz. Ayrıca zombiler ölünce Atılgan’a geri ışınlanır gibi, bir ışık halesi içinde disentegre oluyorlar. Bunun gibi şeyler göze batıp oyunun gerçekçiliğini azaltıyor ama eğer zaten “Hayat bir düşten ibaret…” diyorsanız sorun yok.
– Yan karakterler, hatta can ciğer kuzu sarması arkadaşlarınız bile hiçbir işe yaramıyor. Hepsi kukla gibi canlandırılmış; eller, kollar, gözler bir acayip… Size hiçbir motivasyon da vermiyorlar, onlarla ilgili bir şey öğrenmek de içinizden gelmiyor. İdeal bir hikaye ortamı değil anlayacağınız.
İncelemenin sonuna geldik. Escape Dead Island için son şansınız. Evet oyunu Playstore’dan 90 TL’ye, Steam’den de biraz daha ucuza alabiliyorsunuz. Asıl Dead Island oyunları gibi pahalı yapmamışlar, oyun süresini ve içeriğini düşününce bu durum normal. Ama onun yerine asıl düşünmeniz gereken, bu oyuna bu kadar para vermeye değer mi? Bana sorarsanız eğer Dead Island hastasıysanız ve Banoi hikayesinin başlangıcını mutlaka öğrenmek istiyorsanız belki. Ama basitleştirilmiş bir zombi oyunu için değer mi? Ya indirime girmesini bekleyin, veya indirime girmesini bekleyin. 15-20 Dolar civarına inerse daha alınabilir bir oyun haline gelecektir.
Yine de zevk sizin, ağız tadı sizin, cüzdan sizin, kestiğiniz zombi kafaları da yanınıza kâr. Herkese iyi eğlenceler. 🙂