Orta Dünya’nın en güzel yanı ne biliyor musunuz? Gizemli güzellikleri ve sürprizlerle dolu bir evren olması.
Hayatımda denemediğim kadar çok Orta Dünya konseptli oyun denedim. Her birinin ne kadar başarılı veya başarısız olduğunu kelimelere dökmek gerçekten zor. MOBA’sından tutun stratejisine, aksiyonundan tutun, macerasına kadar bir çok Yüzüklerin Efendisi oyunu deneyimledim. Sırf Orta Dünya’ya olan sevgim yüzünden kötü olan bazı oyunlara bile olabildiğince sempatiyle yaklaştım.
İtiraf ediyorum, ilk okuduğum Yüzüklerin Efendisi kitabı Hobbit değildi. Benim maceram Yüzük Kardeşliği ile başlamıştı. Yüzüklerin Efendisi üçlemesine henüz 10 yaşındayken kavuşmuştum. Frodo’nun cesareti, Sam’in komik öyküleri, Gandalf’ın inanılmaz gücü, Galadriel’in güzelliği, Sauron’un korkunç karanlığı ve daha birçok mükemmel kahramanı bir araya getiren J. R. R. Tolkien, hayran kaldığım yazarlardan biriydi. Hala da öyledir. Onun hayal gücünü kıskanır ve yarattığı her eseri dikkatlice incelerim. Beyazperdeye uyarlanan Yüzüklerin Efendisi filmleri de en az kitapları kadar başarılıydı. Belki mükemmel değildi ancak daha önce Yüzüklerin Efendisi eserlerini okumayan yüzlerce insanın uyanmasını sağlamıştı.
Asıl konumuz olan Middle-earth: Shadow of Mordor ile kendimizi tekrar Orta Dünya’nın gizemine bırakıyoruz ve hasret duyduğumuz Yüzüklerin Efendisi oyununa kavuşmuş oluyoruz.
Shadow of Mordor video incelememiz için sizi şöyle alalım: