Need for Speed sonunda PC platformunda yerini aldı. Biz de lastikleri PS’dan sonra bir de PC’de yaktık! Peki, PC için geç çıkarılmasına ne demek lazım?
Araçların lisanslı olması, kızların güzel olması (bazıları) falan bunlar oyunun yine en çok dikkat çeken özelliklerinden. Araçların yanında (konuya çok hakim olmasam da) araçları modifiye ederken aldığımız ürünlerin de lisanslı olmaları dikkat çekiyor. Araçlarımızı çılgınca modifiye edebiliyoruz. Olay sadece renk değiştirmek ya da tampon değiştirmek değil, en ince ayarına kadar üzerinde oynayabiliyoruz. Aracın ne kadar sıkı yol tutuşa sahip olacağı ya da ne kadar drift bazlı olacağının ince ayarını da yapabiliyoruz. Böylece sadece aldığımız ekipmanlar değil bizim tuning (ince ayar) seçiminiz de yoldaki sürüş tarzımızı belirlememize olanak sağlamış oluyor. Ancak bu malzemelerin hepsi hemen gelmiyor. Bazı modifikasyonları alabilmek için tabii ki seviye atlamanız gerekiyor.
Araçlar lisanslı, kızlar güzel derken atlamamam gereken bir nokta daha var o da ara sahneler. Ara sahne mevzusuna halen çok takılmış durumdayım. Oyunculuklar oldukça zayıf. Arada, greenbox (yeşil perde) teknolojisinden faydalanılmış falan ancak nasıl göze batıyor o arkadaki 3D arabamız (Yani hem oyunu zaten bu kadar geç çıkartıyorsun bi elden geçir tekrar değil mi? Ha? Nasıl olacak bu işler hafız? Olmuş mu? Hem geç çıkar, hem toparlama?) Ancak ara sahnelerde tamamen CGI kullanmak yerine Live Action sahneler olması muhteşem bir seçim olmuş.
Açık konuşmam gerekirse bu kadar ince ayar vs. derken ben oyunda bir Underground havası aldım ya, bu durum da çok hoşuma gitti. Eminim benim gibi bir çoğunuzun da en favori NFS oyunlarındandır Underground.
İşin online kısmı asıl eğlence aslında. Mecburen de online oynamak gerekiyor, yani öyle internet bağlantım yavaş, internetim kesilmiş iki tur yarışayım yapamıyoruz. LAPS! diye ekranda çıkıyor “İnterneti kontrol et pampa, sunuculara bağlanamıyorum!” diye. (Ayıp yani, sene olmuş 2016 halen diyorsun ki “önce bi sunuculara bağlanayım” ayıp.)
Tabii oyunun online olması şehrin daha bir yaşıyormuş havasına bürünmesine sebep olmuş. A noktasından B noktasına giderken, gezerken, yanınızdan bir oyuncu geçebiliyor. Hatta geçerken de bi ufak dokundurabiliyor. Bir bakmışsınız yarış dışında yardırıyorsunuz sokaklarda, bir kovalamaca almış başını gidiyor falan 🙂 (Bu oyunları boşuna yapmıyorlar güzel kardeşim. Mahallenizin ara sokaklarında, şehirin geniş caddelerinde yardırıp kaza yapmayın, hevesinizi burada alın diye. İlla gerçek araba diyorsanız da pistler var oralara gidin.)