Kategoriler

Salt and Sanctuary PC İncelemesi

Salt and Sanctuary iki noktayı birleştirdiğini iddia eden bir oyun. Peki gerçekten bunu başarabildi mi? İlk olarak PS’da yer bulan oyun PC için de çıktı!

Oyuna karakterimizi yarattıktan sonra bir gemide başlıyoruz, ani bir patırtı gürültü kopuyor ve aksiyon başlıyor. Savaşarak ilerlerken geminin güvertesine çıktığımızda ise bizi resmen Lovecraft‘ın dünyasından kopup gelmiş bir yaratık karşılıyor boss olarak. Arzu ederseniz öldürmeyi deneyebilirsiniz. Eğer başaramazsanız da zaten kendimizi kıyıya vurmuş şekilde buluyoruz. Biraz ilerledikten sonra ilk Creed’i seçip (ilerde değineceğim) sığınağımıza (Sanctuary) ile yerleşiyoruz.

fragtist-salt-and-sanctuary-pc-inceleme

İsimsiz, bilinmeyen bir ada. Bu ada da bir çok NPC ile karşılaşıp onlar ile kısa diyaloglar kuruyor bir yandan da bulduğumuz eşyaların üzerlerinden hikayelerini öğrenerek parçaları birleştirmeye, bir şeyler öğrenmeye çalışıyoruz. Evet, bu kısımlar da oldukça Dark Souls kokuyor, ancak şikayet etmedim. Araştır, keşfet, geliş ve hayatta kal, sonunda her şeyi öğreneceksin.

Platform oyunu olmasına rağmen çok geniş ve çok daha zengin bir dünyası olduğunu her adımda bir kez daha hissettiriyor. Salt and Sanctuary dünyası gerçekten çok ama çok büyük. Kocaman tapınakların, dipsiz kuyuların, uçsuz kulelerin ve zindanların bulunduğu birçok bölge mevcut. Bu bölgeleri geçerken bir şekilde kendi aralarındaki kısa geçiş yollarını buluyoruz, ancak bu geçitlerin anahtarlarını ya da kapısını açacak mekanizmayı bulmak bizim elimizde, keşfetmek zorundayız. Eğer bulamazsak iki bölge arasındaki mesafeyi koşturmak, savaşmak zor olabiliyor.

Oyun bize her bir sonraki savaşımızda bir öncekinden daha zayıf hissetmemizi sağlıyor. Atacağımız en ufak yanlış bir adım bizi ölüme götürebiliyor, sonuçta seçim yapma özgürlüğüne sahibiz. O kapıdan geçmek ya da geçmemek, hatta o yeteneği açmak ya da açmamak, o boss ile şimdi savaşmak ya da daha sonraya bırakmak, alacağımız kararların sonuçlarına katlanacak olan yine biziz.

Karakterimizi geliştirirken yetenek açma, stat arttırma gibi bir çok seçeneğin bulunduğu bir ağaç (talent tree) mevcut ve bu ağaç çok geniş. İlerleyebileceğimiz bolca seçenek, bolca yol var. İstersek kılıç üzerine, istersek, ok/yay, istersek bıçak, istersek mızrak ve daha birçok seçenek bizleri bekliyor. Statları da istersek STR, istersek DEX gibi ne tarafa yoğunlaşmak istiyorsak, karakterimizi nasıl geliştirmek istiyorsak, o yöne doğru yükseltebiliyoruz. Seçim tamamen bizim.

fragtist-salt-and-sanctuary-pc-inceleme-2

Bütün bu stat ve talent dağılımlarını yapabilmek için seviye atlamak zorundayız, seviye atlamak içinse Sanctuary’ler içerisindeki Shrine’ları kullanıyoruz. Düşmanlarımızdan topladığımız Salt ile ister seviye atlayabiliyor, istersek gerekli geliştirme malzemeleri ile birlikte harcayarak ekipmanlarımızı yükseltmede kullanabiliyoruz. Yani yine seçim bizim. Önce karakterimizin seviyesini mi yükseltmek istiyoruz? Yoksa ekipmanımızın seviyesini mi?

Sanctuary noktaları aynı zamanda bir “checkpoint” ölürsek Salt kaybediyoruz ancak burada minik bir fark var Dark Souls ile karşılaştırdığımızda o da bizi öldüren düşmanı gidip öldürmek ve geri almak zorundayız. Ancak yolda giderken tekrar ölürsek bir önceki salt tamamen kayboluyor. Yani her zaman için en son öldüğümüzde üzerimizden düşen ne kadar Salt varsa o kadarını geri alabiliyoruz.

Öldüğümüz zaman sığınağa geri dönüyoruz ancak kendimiz dönmüyoruz, yani aslında ölmüyoruz hikayeye göre bizi bir Cleric kurtarıyor. Bunu yaparken de bizden belirli bir oranda (ki bu oran bizim seviyemize göre yükselmeye başlıyor) gold alıyor.

1 2 3

Görüntülenmeler:
271
İlgili Kategoriler
İncelemeler · Oyun İnceleme · PC
Social Media Auto Publish Powered By : XYZScripts.com