Aynı durumu kişilerle yaptığımız diyaloglar için de söyleyebilirim. Diyaloglar başarılı ama diyalogların işlenişi zayıf kalmış. Oyun bize bu konuda herhangi bir seçenek sunmuyor. Farklı sorularla ve farklı cevaplarla değişik sonuçlara ulaşmak daha keyifli olurdu.
Bunun dışında Sherlock hayal gücünü de çok iyi kullanabilen birisi. Öyle ki çok tozlu bir rafın daha az toz bulunan tarafında önceden bir sandık veya bir kutu olduğunu anlayabiliyor. Bir cinayetin nasıl işlendiğini hemen kafasında kurgulayabiliyor ve soru işaretlerinin hepsini bir anda yok edebiliyor.
Aynı zamanda bir kimya ustası olan dahi dedektif, kan ve toprak örneklerini çok iyi bir şekilde inceleyip, analiz edebiliyor ve olayın tam olarak nerede veya hangi şartlar altında oluştuğunu kavrayabiliyor. Bu yeteneği ayrıca lekelenmiş veya yanmış kağıt parçalarının sırlarını ortaya dökmesinde de işe yarıyor.
Bunu çözmek çok zamanımı çaldı açıkçası.
Sonucunda ise tüm parçaları birleştirerek “deduction board” yani olayların sonucunu belirlediğimiz bir alan çıkıyor. Aslında Sherlock’un beynindeki sinir hücrelerini birbirine bağlayarak bir sonuca vardığımız şema çıkıyor demek daha doğru. İpuçlarına göre çıkardığınız sonuçları birbirine bağlarak olay hakkındaki kesin hükmü verebiliyorsunuz. Çok başarılı bulduğum diğer bir detay ise özellikle davalara farklı hükümleri de verebilmemiz. Her davada 3 ila 5 farklı sonuca ulaşabiliyoruz. Her davanın sonunda ise olayın gerçekte nasıl işlendiğini ve buna göre verdiğimiz hükmün doğru mu yanlış mı olduğunu da istersek tek bir tuşla öğrenebiliyoruz. Oyun size dilerseniz geriye dönüp eksik ipucu varsa onu toplamanızı ve farklı sonuç çıkarıp, verdiğiniz hükmü de değiştirmenizi sağlayan bir seçenek de sunuyor.
Dedektifimizin beyni aynen bu şekilde çalışıyor – Deduction Board